Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8137 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6316 - Esas Yıl 2013





Dava dilekçesinde, site aidat bedelinin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; K...-H... Mahallesinde yer alan sitede taşınmaz maliki olan davalının sitenin ortak gider borçlarını süresinde ödememesi nedeniyle hakkında icra takibine başlandığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptalini, takibin devamını ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olup 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Yasası'nın 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara ilişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği, kat irtifaklı anataşınmazda davalının irtifak hakkı sahibi davacının ise yönetici olduğu, sitedeki tüm parsellerin birlikte yönetildiği, davalının daha önceki borçlarını ödediği ve sitenin tüm imkanlarından yararlandığı anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Yasası hükümleri değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Bir tarafın yaptığı masraflar nedeniyle diğer tarafa ait malda bir değer artışı söz konusu olursa yapılan masrafın belli bir kısmının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talep edilebilir. Davacı, davalının taşınmazının da bulunduğu siteye bir kısım masraflar yapmıştır. Davacı tarafından sitenin daha etkin ve verimli olarak kullanılır hale gelmesi için yapılan giderler tümüyle sitenin değerini arttıran faydalı ve zorunlu giderler, bir başka deyişle iyileştirme giderleridir. Davacının koşulların varlığı halinde yaptığı bu iyileştirme giderlerinden payına düşen kısmını Borçlar Kanununun 61. (TBK. 77 vd.) ve onu izleyen maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalıdan isteyebileceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, sitenin ortak giderlerden davalının payına düşen kısım açıklanan kurallara göre bilirkişiye tespit ettirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine davanın tümden reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.