Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8132 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 21458 - Esas Yıl 2011





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Kahramanmaraş İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/05/2011NUMARASI : 2011/335-2011/512DAVACI : BORÇLU: Durmuş KuzpınarıDAVALI : ALACAKLI: Ahmet KutsalYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, icra dosyasında ödeme taahhüdünde bulunduğunu ancak bu beyanın altında yer aldığı şekilde maaşından kesintiye muvafakat etmediğini ve bu beyanın altındaki imzanın da kendisine ait olmadığını belirterek emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takip kesinleşmeden haciz baskısı altında muvafakat verildiği gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.17/04/2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93. maddesi "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez."5510 Sayılı Yasanın 93.maddesinde değişiklik getiren ve 28/02/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Yasanın 32/2-b maddesi gereği, "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir." Bu yasa İİK.nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden takibin kesinleşmiş olması şartıyla 28.2.2009 tarihi ve sonrasında artık borçlunun 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi kapsamındaki gelir-aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakati geçerli olacaktır.Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 27/01/2011 tarihinde tebliğ edildiği, ancak, ödeme emri tebliğinden önce 25/01/2011 tarihinde icra dosyasında, ödeme emrinin tebliği ile lehine işleyecek yasal sürelerden İİK.nun 20.maddesine istinaden feragat ettiğini belirterek ödeme taahhüdünde bulunduğu ve taahhüdün yerine getirilmemesi halinde emekli maaşından her ay 750,00 TL kesilmesine muvafakat ederek imzaladığı görülmektedir.Bu durumda, borçlu ödeme emri tebliği ve itiraz süresinden feragat ettiğine göre takibin bu beyanla kesinleştiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla takibin kesinleşmesinden ve yukarıda açıklanan 28/02/2009 tarihli değişiklikten sonra, borçlu tarafından 5510 Sayılı Kanuna göre haczi yasak olan emekli maaşına haciz konulmasına muvafakat edilmesi üzerine, icra müdürlüğünce uygulanan haciz işlemi, anılan yasa hükmü karşısında geçerlidir. Bu düzenleme usule değil, esasa ilişkin olup, İİK.nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle tatbik edilir. Borçlu, muvafakata ilişkin beyanda bulunmadığını ve altındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiş ise de, dar yetkili icra mahkemesinde şikayetçinin bu iddiası dinlenemez ve bu isteğin sonuçlandırılması genel yargılamayı gerektirir.O halde, mahkemece, bu açıklamalar ışığında ve yukarıdaki yasal düzenlemeye göre şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.