Taraflar arasında rucüen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; Kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.KARARDavacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline kasko sigortalı 65 .... 525 plakalı aracın, davalılardan Yusuf’un maliki ve sürücüsü, B. Sigorta A.Ş’nin trafik sigortacısı 34 .... 180 plakalı aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sigortalıya ödenen 31.186,00.-TL’nin 23.08.2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı B. Sigorta A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde sorumluluklarının poliçe limiti ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu belirterek, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini bildirmiştir.Davalı Yusuf vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin ikametgahı ile kaza yerinin Marmara Ereğlisi olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.Mahkemece dosya kapsamına ve davalı Yusuf vekilinin yetki itirazına göre, haksız fiilin vuku bulduğu yer ile davalı Yusufun yerleşim yeri adresinin Marmara Ereğlisi adli yargı sınırları içinde bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava TTK’nın 1301. maddesinden kaynaklanan rucüen tazminat davasıdır.HUMK’un 9/3. maddesine göre, bir davada davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin ikametgahında açılabileceği gibi, aynı Kanunun 21. maddesi uyarınca, haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği ifade edilmiştir.Diğer yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun 110. maddesinde özel yetki kuralı getirilmiş olup,“motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”hükmüne yer verilmiştir.Bu madde hükmüne göre, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, Zorunlu ve İhtiyari Sorumluluk Sigortası yapan şirketler aleyhine de işleten ve sürücü ile birlikte açılması halinde, hem bu kanun hem de HUMK’un 9. maddesi uyarınca bu davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılabilir. Karayolları Trafik Kanunu’nun110. maddesinin son cümlesinde yer alan,“kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de dava açılabileceği”kuralı, kesin yetki kuralı olmayıp, davacıya tanınan bir seçimlik haktır.Bir dava için birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı, bu genel ve özel mahkemelerden hiç birisinde dava açmaz, yetkisiz bir mahkemede dava açarsa, o zaman seçimlik hakkı davalılara geçer.Somut olayda, trafik kazası Marmara Ereğlisi’nde meydan gelmiş olup, davalılardan sigorta şirketinin ikametgahı ise, Sirkeci’dedir. Bu durumda davacı tarafından, 2918 Sayılı Kanun’un 110. maddesine uygun olarak davalılardan sigorta şirketinin ikametgahı mahkemesinde usulüne uygun olarak dava açılmıştır. Bu hale göre, dava yetkili mahkemede açıldığından yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.