Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8018 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4970 - Esas Yıl 2010





Dava dilekçesinde ve birleştirilen davada, muris A.K.D.'ın yaşamına son verildiği tarihten 2 gün önce düzenlediği vasiyetnamenin gerçek iradesini yansıtmadığını, iradesini etkileyen baskı unsuru olduğunu, 86 yaşındaki vasiyetçinin yaşı icabı ehil olmadığı belirtilerek davaya konu vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.Davalı (Mehmetçik Vakfı Başkanlığı) davanın yersiz açıldığını, murisin hayatının son günlerini geçirdiği huzurevinde, şehit, dul, yetim ve gazilere hizmet eden davalı vakfı tercih ederek son arzularının yerine getirilmesini istemek suretiyle vasiyetname düzenlediğini, son zamanlardaki akli melekelerinin de yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; murisin veraset belgesi, mektup ve yazıları ile tıbbi belgeler incelenmiş ve tanıklar dinlenilerek el yazısı vasiyetnamenin muris A.K.D. eli ürünü olduğunu belirten Adli Tıp kurumu yazısı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.Karar davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, davacı vekili temyiz nedenlerini tekrarla karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Birleştirilen dosya davacısı M.H.D. murisin terekenin tamamında tasarruf etmekle mahfuz hisselerinin gözetilmediğini beyan etmiş, asıl dava davacıları da bu taleplerini belirmişlerdir.Esasen saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili yenilik doğurucu (inşai) davalardandır.Murisin ölüm tarihi (1999) itibariyle uygulanacak 743 sayılı MK. 466. Maddesi hükmüne göre; vasiyetname yasa gereğince tenkise tabidir. Mahkemece vasiyetnamenin geçerli olmasına rağmen saklı payların zedelenip zedelenmediği konusunda bir inceleme yapılmaksızın davanın reddi yönünde karar verilmesi doğru değilse de, mahkeme hükmünün bu nedenle bozulması gerekirken zuhulen onandığı anlaşılmakla davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenlerle kabulü ile Dairemizin yerel mahkeme hükmünün onanmasına ilişkin 26.10.2009 gün ve 2009/10456 Esas.16641 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda belirtilen nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin yerel mahkeme hükmünün onanmasına ilişkin 26.10.2009 gün ve 2009/10456 Esas. 16641 Karar sayılı kararının kaldırılmasına yerel mahkeme hükmünün belirtilen nedenlerleBOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 04.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.