MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2011/414-2013/387Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacılar ve davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, taşınmazın eski haline getirilmesi olmadığı takdirde eski hale getirme bedeli istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar vekili müvekkillerine ait taşınmazların 01.09.2008 başlangıç tarihli sözleşmeler ile davalı şirkete kiraya verildiğini, davalı şirketin kiralananda kullanma amacına uygun bir takım tadilatlar yaptığını, sözleşmede yapılan tadilatların kira süresi sonunda eski hale getirileceğinin kararlaştırıldığını, davalının kiralananı tahliye ettiğini, yaptırılan tespitte mecurun eski hale getirilmeyip, eski hale getirme maliyetinin 27.726 TL olarak hesaplandığını belirterek fazlaya ilişkin hakkı saklı olmak üzere, taşınmazın projeye uygun olarak eski hale getirilmesi aksi takdirde 27.726 TL eski hale getirme bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı vekili ise; taşınmazın dershane olarak işletilmek üzere kiralandığını ve davacıların taşınmazı satın alırken taşınmazın şimdiki durumunu bilerek satın aldıklarını yeni bir tadilat yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece müteselsil kefil davalı A.. N.. yönünden davanın reddine, davalı kiracı şirket yönünden davanın kabulü ile taşınmazın mimari projesine uygun hale getirilmesine karar verilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar ve davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacıların mecurun eski hale getirilmesi bedeline ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davada dayanılan ve hükme esas alınan kira sözleşmeleri 01.09.2008 başlangıç tarihli olup 5 yıl sürelidir. Taşınmazın 6, 7, 10, 11, 12 ve 13 nolu bağımsız bölümleri davalı şirkete dershane olarak işletilmek üzere kiraya verilmiştir. Sözleşmelerin özel şartlarında mecurun kira süresi sonunda mimari projedeki haline dönüştürüleceği kararlaştırılmıştır. Tahliyeyi müteakip kiralananda yaptırılan delil tespitinde; bilirkişi tarafından davalının projesine göre binada yaptığı değişiklikler belirlenmiş ve bu değişikliklere ilişkin eski hale getirme bedeli raporda gösterilmiştir. 6099 sayılı TBK’nun 334.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür. Bu yasal düzenleme yanında kira sözleşmesinde de; kira süresinin sonunda taşınmazın projedeki haline dönüştürüleceği kararlaştırılmış olup geri verme borcu kapsamındaki bu yükümlülüğün ihlali kiracı yönünden tazminat sorumluluğunu gerektirir. Davacılar mecurun projeye uygun hale getirilmesini isteyebileceği gibi sadece eski hale getirme bedelinin tahsilini ya da her ikisini birlikte terditli olarak da isteyebilir. Mahkemece davacının talebi gözetilmelidir. Yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK’nun 74.maddesi ve bunun karşılığı olarak düzenlenen 6100 sayılı HMK’nun 26.maddesi hükmüne göre hâkim, talepten başkasına veya fazlasına hüküm veremez. Davacı tercih hakkını kullanarak mecurun projeye uygun hale getirilmesi olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece davacının bu istemi hatalı değerlendirilerek mecurun projeye uygun hale getirilmesi olmazsa bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesi gerekirken yalnızca projeye uygun hale getirilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.3- Davalı A.. N..’dan şirket temsilcisi olarak tahsiline karar verilen yargılama giderleri yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.09.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmelerinde kiracı ... Dershanesi Ltd. Şirketi olup A.. N..’nun sözleşmeyi müteselsil kefil ve şirket temsilcisi olarak imzaladığı görülmektedir. Bu durumda; Türk Ticaret Kanunu 336. Maddesinin, “idare meclisi azaları şirket namına yapmış oldukları mukavele ve muamelelerden dolayı şahsen mesul olamazlar”, düzenlemesi karşısında davalı A.. N..’nun şirket borçlarından şahsen sorumlu olamayacağı göz ardı edilerek yazılı şekilde yargılama giderlerinin şirket temsilcisinden tahsiline karar verilmesi doğru değildir.4- Davalı A.. N..’nun vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Davalı A.. N.. hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verildiğine göre, yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda 2, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşinalınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.