Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonucunda kurulan hükmün yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacılar 10.03.2008 tarihli dilekçeleri ile murisleri Y. adına kayıtlı olan Arnavutköy, Yassıörende bulunan ve tapunun Mayıs 1969 tarih ve 12 numarasında taşınmazlarının kadastro sırasına “ ormanda kaldığı “ gerekçesi ile herhangi bir taşınmaza revizyon görmediğini, oysa bu taşınmazın 158 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından 1995 yılında orman sınırı dışında bırakıldığının tespiti istemi ile Orman Yönetimi aleyhine dava açmışlar, yargılama sırasınca hazinede davaya dahil edilmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne; 12.07.2010 tarihli fen bilir kişisi raporunda gösterilen 61753 m2yüz ölçümündeki taşınmazın davacıların dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.Yörede 1941 yılında 3116 Sayılı Kanun’a göre yapılan orman kadastrosu ile 30.05.1997 tarihinde ilan edilip kesinleşen aplikasyon, 2 / B uygulaması sınırlaması yapılmamış ormanların kadastro çalışması vardır.Dava tapu kapsamında olduğıu iddia edilen yerin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, kesinleşen orman kadastro haritalarının uygulanması sonucu taşınmazın 1941 yılı orman kadastro sınırının dışında kaldığı ve bu nedenle 2 / B uygulamasına da konu edilmediği, dayanılan tapu kaydının da kapsamında olduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Her ne kadar, arazi kadastrosunda bu yerin durumunun ne olduğu, arazi kadastrosu yapılmış ve dayanılan tapu kapsamındaki yer tespit harici bırakılmışsa neden tespit harici bırakıldığı, tapunun başka parsele revizyon görüp görmediği gibi konular araştırılmamış ise de, davacıların bu yerin adlarına tescili veya kadastro çalışmasına konu olmuş ise, süresi içinde tespite itiraz yönünde eda davaları açmaları ve bu konuların o davalar sırasında incelenmesi mümkün iken, infaz kabiliyeti olmayan tespit kararı istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. HMK’nın 114/h ve 115/2. maddeleri gereğince hukuki yarar, dava şartlarındandır.O halde mahkemece, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.SONUÇYukarıda açıklanan nedenlerle, Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmünBOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21.01.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.