Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7934 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1235 - Esas Yıl 2014





Taraflar arasında görülen davada Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/09/2013 tarih ve 2013/202-2013/411 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan arazi alım kredisi kullandığını, çekilen krediye istinaden müvekkilinin rızası ve talebi bulunmaksızın ipotek kaldırma bedeli, erken ödeme bedeli, komisyon ücreti, masraf, bilirkişi ücreti, dosya bedeli, kredi kartı aidat bedeli, posta ve tebligat giderleri olmak üzere toplam 4.000 TL'nin müvekkilinden tahsil edildiğini belirterek davalı tarafça haksız yere tahsil edilen bedelden şimdilik 3.000 TL'nin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşmenin ticari bir sözleşme olduğunu, kredi sözleşmesi gereği davacıya bilgilendirme yapılarak komisyon tahsil edildiğini, davacının ihtirazi kayıt koymaksızın ödeme yaptığını, kredi kullandırımı sırasında masraf alınmasının sunulan bir hizmetin yarattığı maliyetin karşılığı olduğunu, ayrıca masraf alınacağının açıkça sözleşmede kararlaştırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi bulunduğu, ayrıca eki niteliğinde aynı tarihli "... her türlü ipotek tesis ve fek edilmesi ile takyidat araştırması işlemlerinde bankanın kullandığı işgücü, anlaşma, posta ve benzeri maliyetler nedeniyle bankaca belirlenen her türlü masraf, ücret, komisyon ve benzeri giderlerin nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt eder" kapsamlı yazının davacı tarafça imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında ihtilafın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında çözümlenemeyeceği, tüketici konumunda olmayan, tüketici sıfatıyla hareket etmeyen davacının çektiği kredi nedeniyle banka tarafından belirlenecek masrafları karşılamayı kabul ettiğine ilişkin mükerrer iki ayrı imzalı belge bulunduğu, sözleşme serbestisinden hareketle kendi iradesiyle okuyup sonuçlarını bilerek sözleşmeyi imzalayan davacının edimlerini yerine getirmesi gerektiği gibi, sözleşmeye dayalı yaptığı ödemeleri de sebepsiz zenginleşme kapsamında talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine istinaden davacıdan alınan ipotek kaldırma bedeli, erken ödeme bedeli, komisyon, masraf vb. giderlerin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, genel kredi sözleşmeleri ve banka kayıtlarının tamamı getirtilerek, konuya ilişkin sözleşme hükümleri değerlendirilerek ve diğer bankaların da benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilerek bankacılık uygulamasında uzman üç kişilik bilirkişi heyetine dosyanın tevdi ile davacıdan tahsil edilen tutarın uygun olup olmadığı, davacıya iadesi gereken bir tutarın bulunup bulunmadığı konularında bilirkişi raporu alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.