Dosya incelenerek gereği düşünüldü:26.06.2012 ve 16.10.2012 tarihli oturumlarda şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini bildiren şikayetçi T.. Y.. vekilinin katılma istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemişse de, suçtan zarar gördüğü anlaşılan şikayetçi T.. Y..’ın CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;Sanık savunması ve haciz tutanakları ile tüm dosya kapsamına göre; katılanların alacaklı olduğu icra takip dosyalarından 07.06.2011 tarihinde haczedilerek borçlu şirkette geçici olarak bulunan sanığa yediemin olarak teslim edilen hacizli malların muhafazası için 15.07.2011 tarihinde haciz mahalline tekrar gidildiği, ancak mahcuzların yerinde olmadığının tespit edildiği, suç tarihi itibari ile İcra ve İflas Kanununun 106 ve 110. maddelerinde düzenlenmiş olan 1 yıllık satış isteme süresinin de dolmadığının anlaşılması karşısında, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle mahcuzların kaybolmasına neden olan sanığın eyleminin TCK'nın 289/3. maddesinde tanımlanan ve yalnız adli para cezasını gerektiren suçu oluşturacağı gözetilip hakkında ön ödeme işlemi yapılarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile beraat kararı verilmesi,Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.