Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı G.. K.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davalı G.. K.., davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı G.. K.. temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.Somut olaya gelince; davalı F.. K..'nın sunulan mirasçılık belgesine göre adının “Ömer F.. K..” olduğu yine davalı N.. K..'nın da adının mirasçılık belgesine göre “N..K.. olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece taraf teşkilinin sağlanması için davanın doğru hasımlara yönetilmesi zorunludur.Öte yandan dava konusu taşınmazın tapu kaydında paylı malik "Kazım oğlu Y..D..K.. olduğu halde sunulan mirasçılık belgesine göre Y.. D..K..nın baba adı Yusuf'dur. Tapu kaydı ile nüfus kaydı arasında çelişki bulunduğundan bu çelişki giderilerek gerçek tapu malikinin davada yer almasının sağlanması gerekir. Bu durumda ismi geçen paylı malikin adres ve kimlik bilgileri nüfus ve tapu müdürlüğünden araştırılarak sağ ise kendisinin, ölü ise mirasçılarının usulüne uygun olarak davaya katılmalarının sağlanması ve gerekirse tapuda kimlik bilgilerinin idari ya da dava yolu ile düzeltilmesi için davacı vekiline yetki ve süre verilerek sonucuna göre taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.Mahkemece, belirtilen çelişkiler giderilmeden davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.