Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7869 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11120 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında: CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat,2-Sanık ... hakkında: TCK’nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereğince mahkûmiyetTaksirle yaralama suçundan sanıklar ... ve ...'nin beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hüküm ise sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanların, sanıklardan ...’nin sahibi olduğu ... firmasında işçi (borucu) olarak çalıştıkları, sanık ...’nin, bu firmada ustabaşı olarak, mühendis olan diğer sanık ...’ın ise şantiye şefi olarak görev yaptığı, olay günü, katılanların, 1 nolu çimento silosuna malzeme transferi yaptıkları sırada, iskele borusunun kopması neticesinde üzerinde bulundukları platformdan dengelerini kaybederek yaklaşık 10 metre yüksekten düşerek, katılan ...’ın ağır derecede kemik kırığı, katılan ....’nın ise vücudunda %76 oranında fonksiyon kaybı olacak şekilde yaralandıkları olayda,07/11/2009 tarihinde meydana gelen olayla ilgili olarak dosyada yapılan inceleme neticesinde, ilk olarak katılanların isim, soyisim ve imzalarının bulunduğu 14/07/2010 tarihli, bahse konu olaya ilişkin kimseden şikayetçi olmadıklarına dair iki farklı dilekçenin Derik Cumhuriyet Başsavcılığına faksla gönderildiği, bu belgelerin katılanlar tarafından gönderilip gönderilmediği araştırılmadığı gibi belge asıllarına da dosya içinde rastlanmadığı, daha sonra mağdurların 09/07/2010 tarihine kadar ifade vermek için dönüş yapmadıkları tutanak altına alınarak, Derik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/720 soruşturma ve 2010/397 karar numarası ile, mağdurların şikayetçi olmadıklarından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın mağdurlara tebliğ edilmesi üzerine, mağdur ... tarafından süresinde 28/07/2010 tarihli dilekçeyle itiraz edildiği, itiraz üzerine, Midyat Ağır Ceza Mahkemesinin 27/08/2010 tarihli kararıyla bahse konu faks olarak gönderilen dilekçelerin mağdurlara ait olup olmadığının belirlenmesi ve eksik soruşturma nedeniyle mağdur ...’ın itirazının kabul edilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırıldığı, yapılan soruşturma sonucunda her iki mağdurun yaralanması nedeniyle sanıklar hakkında kamu davasının açıldığı anlaşılmakla,1- Sanıklar hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararına dayanak teşkil eden ve katılanlar tarafından gönderildiği bildirilen faksların altındaki imzaların katılanlara ait olup olmadığının dosya kapsamından anlaşılamaması ve asıllarının dosyada bulunmaması nedeniyle, söz konusu faks belgelerinin altında bulunan imzaların katılanlara ait olup olmadığı hususlarının araştırılması ve katılanlardan faks altındaki imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,2- Sanıkların üzerine atılı taksirle yaralama suçunun takibinin şikayete bağlı olduğu ve TCK'nın 73/1. maddesi uyarınca şikayet süresinin 6 ay olduğu dikkate alındığında, bahse konu kazanın iş kazası olduğu da gözetilerek, taraflar arasında iş mahkemesinde görülen dava dosyasının getirtilerek, iş müfettişleri tarafından düzenlenen rapor ile iş mahkemesindeki dava dosyasında, katılanların, sanıklardan şikayetçi olup olmadıkları, şikayetçi olmuş iseler, hangi tarihte şikayetçi oldukları hususu araştırıldıktan sonra, süresinde şikayette bulunup bulunmadığının tespit edilmesi,3- Katılan ...’nün, kaza sonrası %76 oranında fonksiyon kaybı meydana geldiği tespit edilmesine rağmen, katılana vasi atanıp atanmadığı hususları ile katılanın bizzat şikayet hakkını kullanıp kullanamayacağı araştırıldıktan sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,İsabetsiz olup, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.