Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7745 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24136 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, boşanma isteğine ilişkin olup, 24.1.2013 tarihinde açılmıştır.Mahkemece; tarafların her ikisinin de yabancı uyruklu olduğu ve Türkiye’de yerleşim yeri bulunmadıkları gerekçesiyle, Türk Mahkemelerinin yargı hakkının bulunmadığından bahisle, dava şartı yokluğundan ( 6100 s. HMK md. 114/1,a-115) davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyaya alınan nüfus kaydına göre; davacı kadın ve davalı kocanın her ikisinin de, doğumla Türk vatandaşı iken, 403 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince "çıkma izniyle” 20.05.1998 tarihinden itibaren Türk vatandaşlığını kaybettiği, Alman uyruklu olduğu anlaşılmaktadır.Dava tarihinde yürürlükte olan 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 6304 sayılı Kanunla değişik 28'nci maddesinin (1.) fıkrası uyarınca; “..doğumla Türk vatandaşı olup da, vatandaşlıktan çıkma izni alanların ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı ergin olmayan çocuklarının, Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, askerlik yapma yükümlülüğü ve seçme-seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç ve ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan yararlanmaya devam edecekleri..” hükme bağlanmıştır. Bu durumda taraflar doğumla Türk vatandaşı olduğuna göre, sözü edilen değişiklik gereğince Türk vatandaşlarına tanınan haklardan yararlanacağı ve boşanma davasında "‘yabancı” muamelesine tabi tutulamayacağı açıktır. Bu durumda dava, “yabancılık unsuru” taşımadığından, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkındaki Kanunun md. 14/1) bu davaya tatbiki mümkün değildir. O halde işin esasının incelenmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden Türk Mahkemelerinin yargı hakkı bulunmadığının kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.