MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/05/2014NUMARASI : 2012/1116-2014/394Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.MK’nun 640/2.maddesine göre “mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.” İştirak halinde mülkiyet diğer bir deyişle elbirliği mülkiyetin esasında, iştirak halinde mülkiyeti meydana getiren kişilerin hepsinin bir arada hak sahibi olmaları yer alır. Bu mülkiyette malikler paydaş değil, ortaktır. Tüzel kişiliğe sahip olmayan bu ortaklıkta, hakkın süjesi ortaklık olmayıp bir bütünhalinde elbirliğiyle hareket etmek zorunda olan ortaklardır (MK. md. 640/1). Ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Davada, iştirak halinde mülkiyetin gereği miras yoluyla terekeye dahil olan taşınmaz ile ilgili kira parasının tespiti talebi ortaklardan sadece ikisi tarafından dava edilmiştir. İki ortak tarafından dava açılması nedeniyle mirasçılar kendi açtıkları bu davayı yalnız başlarına yürütemeyeceklerinden davayı bütün mirasçılar ile birlikte yürütmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, iki mirasçının (davacının) açtığı davanın görülebilmesi için diğer mirasçının da davaya katılmasının sağlanması veya MK.640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacıya uygun bir süre vermelidir. Eğer diğer mirasçı davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermez ise bu durumda davayı açan mirasçının terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (MK.640/3). Terekeye atanan temsilci, mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur.Davayı açan mirasçı, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçının davaya katılmasını veya muvafakat etmesini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir.Olayımıza gelince; Dosya kapsamına göre davalı kiracı ile dava dışı ... Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Arasında 01.11.2007 tarihli ve üç yıl müddetli kira sözleşmesi imzalandığı, davaya konu kiralananın tapuda muris B.. T.. adına kayıtlı olduğu, muris B.. T..'ın 29.02.2012 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davacılar S.. B.. ile B.. K.. ve dava dışı M.. M.. kaldığı, her birinin mirasçılık belgesine göre 1/3 pay sahibi olduğu anlaşılmaktadır.Davacılar miras bırakan üzerine kayıtlı taşınmaz için malik sıfatıyla kira bedelinin tespiti davası açmışlardır, bu durumda miras bırakanın diğer mirasçısı olan M.. M..'nın da yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda muvafakatının alınması veya davaya iştirakinin sağlanması ya da davacılara MK.nun 640/3. maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarınınşimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.