Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 770 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14072 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Nevşehir Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/07/2014NUMARASI : 2013/1007-2014/605Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, iş yeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı S.. ile davalı H.. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının uzun yıllardır ailesi ile birlikte ticaretle uğraştığını, davaya konu kiralananda turizm amaçlı otel bulunduğunu, davacının da burayı turizm amaçlı oğlu ile birlikte işletmek istediğini belirterek tahliyeye karar verilmesini istemiştir. Davalı S.. A.. vekili dava ile ilgisi bulunmadığını, işyerini diğer davalının işlettiğini, kiracı olmadığını , diğer davalı H.. vekili, kiralananın ihtiyaç nedeniyle devredilmediğini, davacının mevcut bir işi bulunduğunu, ihtiyacın samimi olmadığını davanın reddini savunmuştur.İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi, henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.Somut olayda; davaya konu kiralanan Nevşehir, ..., ... köyünde bulunup, davacı tanıkları davacının ... civarında küçük bir benzin istasyonu bulunduğunu, bir yıldır satılık olduğunu, son zamanlarda işlerinin iyi gitmediğini, davacının ...'ta oturduğunu, Kayseri'ye gelip yerleşmek niyetinde olduğunu, davacının ... ve civarını iyi bildiğini, işlerini o tarafa kaydırmak istediğini, turizm işiyle uğraşmak istediklerini bildirmişlerdir. Davalılar, davacının ve oğlunun ticaret sicil kayıtları, vergi kayıtları, ikametgah kayıtları, tanık beyanları gibi bir kısım delillere dayanmış olup, özellikle davalı H.. vekili beyan dilekçesinde ve yargılama sırasındaki tüm celselerde delillerinin toplanmasını talep ettiği halde davalıların tüm delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ispat yükünün davacıda olduğundan bahisle davalıların delilleri toplanmadan savunma hakkı kısıtlanacak şekilde karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan davalı S.. davaya konu yerde kiracı olmadığını bildirdiği halde davacıya, davalı S..'ın kiracı olup olmadığı bakımından delillerini sunma imkanı verilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu davalının da tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.