Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 766 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22071 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikSanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanığın duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi de gözetilerek CMUK'nın 318.maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;Sanığın, katılanın yetkili temsilcisi olduğu ........................ aldığı ürünlerin karşılığında 15/04/2007, 15/05/2007, 15/06/2007, 15/07/2007, 15/08/2007, 15/09/2007, 15/10/2007 vade tarihli her biri 2500 TL bedelli 7 adet ..... verdiği, senetlerin vadesinde ödenmemesi üzerine katılan tarafından .................... ........... sayılı dosyasında icra takibine gidildiğinde senetlerin sahte olarak tanzim edildiğinin anlaşıldığı, sanığın bu şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın suçun sübutuna, etkin pişmanlık hükmünden yararlandırılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanığın dosyaya ibraz ettiği 23/12/2011 tarihli yazılı beyanında katılana ait ................................ borçları olduğunu, senetlerin bu borca karşılık olarak verildiğini belirtmesi karşısında, senetlerin katılanın yetkili temsilcisi olduğu şirkete önceden doğan borç karşılığında mı yoksa o sırada aralarında yaptıkları alışveriş sonucunda mı verildiği hususunda katılan ve sanığın ayrıntılı beyanlarının alınmasından sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 158/1-h maddesine uyduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.