Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 179/2, 58/6, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;Olay tarihinde, 20:40 sıralarında, görevlilerce yapılan yol kontrollerinde, sanığın idaresindeki aracı ile kontrol noktasına yaklaştığında, kolluk kuvvetlerinin dur ihtarına uymayarak kontrol noktasından kaçtığı, kolluk kuvvetlerinin durumu diğer ekiplere bildirmesi sonrası yakalandığında, 22:00 sıraları yapılan ölçümde 0.55 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, tespit edilen alkol miktarının güvenli sürüş yeteneğini kaybettirdiğinden söz edilemeyeceği gibi somut olayda, sanığın idaresindeki aracı kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde idare ettiğine dair tespitte bulunulmaması karşısında; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, oluşa ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelere dayanılarak yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,Kabule göre de;Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.l0.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.