a- S.A. müdafiinin yasal süreden sonra yapmış bulunduğu duruşmalı inceleme isteminin reddine karar verilmiştir.b- Anayasa'nın 40/2, 1412 sayılı CMUK'un halen yürürlükte bulunan 310. Maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 231,234 ve 34/2. Maddelerine aykırı olarak, hüküm fıkrasında yasa yoluna başvuru şekli gösterilmediğinden, sanık Ş.'in temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmiştir.c- Sanıklar C. ve O. hakkında mağdurlar O., C., B., Ş., F., S. ve Ş. müstakil faili belli olmayacak şekilde öldürmeye teşebbüs suçundan açılan dava ile ilgili olarak hüküm kurulmamış ise de zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.d- Sanık O., A., O., C. hakkında 6136 Sayılı Kanun'a muhalefet suçundan açılan davalarla ilgili olarak hüküm kurulmamış ise de, mahkemece bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.2- Sanık Ş. 6136 Sayılı Kanun'a muhalefet ve kavgada silah boşaltma suçları yönünden;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutunun kabulünde ve nitelendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; mahkemece nitelendirilen kavgada silah boşaltma ve 6136 Sayılı Kanun'a muhalefet suçlarının öngörülen cezasına göre 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. Maddelerine göre belirlenen ve suçun işlendiği tarihte işlemeye başlayan 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin inceleme tarihinden önce dolduğu anlaşıldığından, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükümlerin BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK'nun 322. Maddesinin verdiği yetkiye istinaden 765 sayılı TCK'nın 102/4, 104/2. Maddeleri uyarınca bu suçlardan açılan kamu davalarının ORTADAN KALDIRILMASINA,3- Sanık O. hakkında maktul O.'ı tasarlayarak öldürme, maktul M.'u kasten öldürme, mağdurları olası kasıtla öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümler yönünden;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık O. suçlarının sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde maktül O.'ı öldürme suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık O. ve müdafiinin bir sebebe dayanmayan, Cumhuriyet Savcısı'nın sanık O.'a ek savunma hakkı verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;A- Sanık O. hakkında maktul Orhan'ı tasarlayarak öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün ONANMASINA,B- Sanık O.'ın maktul M.'u öldürme suçu yönünden;a- Gerekçede; “Sanığın maktul O.'ı öldürmek amacıyla ateş ettiği, dar bir koridorda tabancayla ateş etmesinin yaralama kastıyla değil, ölümün meydana gelebileceği göz önüne alınarak diğer yaralanan ve ölen bakımından yaralama ya da ölüm meydana gelirse gelsin şeklindeki bir olası kastla hareket edildiği” şeklinde açıklama yapılarak suçun olası kastla işlendiği kabul edildiği halde sanık hakkında kasten öldürme suçundan hüküm kurulması suretiyle kabul ve uygulama arasında çelişki yaratılması,b- Kabule göre; 5237 sayılı TCK ile 765 sayılı TCK'nın olayla ilgili bütün hükümlerinin yargı denetimine olanak verecek biçimde uygulanması, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması, lehe olan hükmün belirlenmesi ve uygulamanın ona göre yapılması gerektiği düşünülmeksizin, somut karşılaştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmasıC- Sanık O. hakkında olası kastla öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümler yönünden;a- Sanığın hedef seçtiği maktul O. tabanca ile ateş sırada yayında bulunan kişilerinde yaralanabileceğini ya da ölebileceğini öngörmesine rağmen atışına devam ederek maktul M.'u öldürmesi, mağdurlar O., C., B., İ., Ş., F., S., Ş. ve D. yaralaması eyleminin olası kasıtla öldürme ve yaralama suçunu oluşturduğu, öldürmeye teşebbüs suçunun olası kasıtla işlenmesinin mümkün olamayacağı gözetilmeksizin, olası kastla öldürmeye teşebbüs suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,b- Olası kastla öldürme suçunda teşebbüs nedeni ile uygulama yapıldığı sırada uygulama maddesinin gösterilmemesi,c- 5237 sayılı TCK'nın 81/1,21/2. Maddesi ile belirlenen 20 yıl hapis cezasından teşebbüs nedeniyle 3/4 oranında indirim yapıldığı sırada hesap hatası sonucu 5 yıl yerine 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle neticede eksik ceza tayini,d- Sanık Ahmet hakkında maktuller O. ve M.'u öldürme, mağdurlar İ. ve D.'u öldürmeye teşebbüs, sanıklar, O. ve C. hakkında öldürme suçlarından kurulan hükümler yönünden;İddianamede sanık O.'ı tabanca ile ateş ederek maktuller O. ve M.'u öldürdüğü, mağdurlar İ. ile D.'u silahla yaralayarak öldürmeye teşebbüs ettiğinin anlatıldığı ve sadece bu sanık hakkında maktullere ve bu mağdurlara yönelik eylemden dolayı sevk maddesi yazılarak cezalandırılma isteminde bulunulduğu, aynı olayda mağdurlar O., C., B., Ş., F., S. ve Ş. silahla ateş edilmesi olayı ile ilgili olarak müstakil faili belli olmayacak şekilde öldürmeye teşebbüs suçundan sanıklar A., C. ve O.'ın cezalandırılması yönünde sevk maddeleri yazıldığı ve eylemlerinin anlatıldığı ancak iddianame metninde bu sanıkların maktuller O. ve M. ile mağdurlar İsmet ve D.'a yönelik herhangi bir eylemlerinin anlatılmadığı anlaşılmakla, sanık A. hakkında maktuller O. ve M.'u öldürme ve mağdurlar İsmet ve D.'a silahla ateş edilmesi, C. ve O. hakkında ise maktuller O. ve M.'u öldürme eylemlerinden dolayı usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığı gözetilerek, dosyanın Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilerek öldürme ve bu mağdurlara yönelik eylemlerden dolayı usulüne uygun şekilde kamu davaları açıldığı takdirde delillerin birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki davaları açıldığı takdirde delillerin birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde sanık A.'in öldürme, mağdurlar İ. ve D.'u öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyetine, sanıklar C. ve O.'ın ise öldürme suçlarından beraatlerine karar verilmesi suretiyle CMK'nın 225. Maddesine aykırı davranılması,Usul ve yasaya aykırı ve sanıklar O. ve müdafii ile sanık A. müdafii ile Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle sanıklar hakkında kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 30.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.