Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7575 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 34076 - Esas Yıl 2015





Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi G. Y. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan genel haciz yoluyla takipte icra kefili, icra kefaleti olmadığı halde kendisinden ödeme taahhüdü alındığını ve taahhüdü kabul muhtırası gönderildiğini ve tebligatların usulsüz olduğunu belirterek icra kefaletinin ve ödeme taahhüdünü kabul muhtırasının iptalini, hakkında verilen cezanın ortadan kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece şikayetin yasal süreden sonra yapıldığı belirtilerek talebin reddine ilişkin verilen karar, Dairemizce icra dairesindeki kefaletlerin ilamların icrası hükümlerine tabi olduğu ve süresiz şikayete tabi olduğundan işin esasına girilmesi gerektiği belirtilerek bozulması üzerine yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.1)Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE;2)Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Kefalet tarihi itibari ile 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun kefalete ilişkin hükümleri yürürlükte olduğundan bu durumda kefaletle ilgili olarak bu kanun hükümleri uygulanır. Kefaletten sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun kefalete ilişkin hükümleri, 6101 sayılı TBK'nun Yürürlüğü ve Uygulama şekli hakkındaki Kanununun 1. maddesine göre, bu yasanın yürürlüğe girdikten sonraki fiil ve işlemlere uygulanacağından somut olayda uygulanması mümkün değildir. Dairemizin yerleşik içtihatlarında da "..Kefalet sözleşmesi 818 sayılı BK yürürlükte iken bu yasaya uygun olarak kurulduğundan 6098 sayılı TBK'nun 583. maddesindeki düzenlemeden dolayı geçersiz sayılamaz." denmektedir.Bu nedenle istemin reddi gerekirken kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.