Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7559 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 4608 - Esas Yıl 2012





I ) Olay :Hükümlü Y.B. Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi'nin 24.05.1999 tarih ve 1999/19-43 esas, karar sayılı ilamı ile kasten adam öldürmek suçundan 765 sayılı TCK'nın 448, 51/1, 59/2 ve 81/1. maddeleri gereince 16 yıl 6 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmış olup, hüküm 02.02.2000 tarihinde kesinleşmiştir.Bu cezanın infazına başlandıktan sonra 21.12.2000 tarihinde kabul edilen 4616 sayılı yasanın 1/2 . maddesi gereğince Erzincan Ağır Ceza Mahkemesinin 02.11.2001 tarih, 2001/142 müteferrik sayılı kararı ile 13.09.2001 tarihinde şartla tahliye edilmiştir.Hükümlü deneme müddeti içinde 14.11.2003 tarihinde işlemiş olduğu hırsızlık suçundan dolayı Bodrum 1.Asliye Ceza mahkemesinin 02.06.2004 tarih, 2003/1428 esas, 2004/888 karar sayılı ilamı ile 765 sayılı TCK'nın 492/1, 81/2, 59 ve 71. maddeleri gereğince 2 yıl 22 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, hükmün kesinleşmesi üzerine 4616 sayılı yasa hükümleri doğrultusunda işlem yapılması için Erzincan Ağır Ceza Mahkemesine talepte bulunulmuştur. Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi 17.05.2005 tarih, 2005/153 müteferrik sayılı kararı ile hükümlü kasten adam öldürmek suçundan 16 yıl 6 ay ağır hapis cezasına mahkum olduktan sonra, hırsızlık suçundan dolayı 2 yıl 22 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı 4616 sayılı yasanın 1/4. maddesine göre hükümlünün aynı neviden veya daha ağır suç işlemesi halinde infazın geri alınacağı, hükümlünün şartla tahliye edildikten sonra daha ağır bir suç işlemediği gerekçesi ile infazın geri alınma talebi reddedilmiştir.II ) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:4616 Sayılı Yasa'nın 1-4 . ve 647 Sayılı Yasa'nın 19. maddesi gereğince 16 yıl 6 ay süreli ağır hapis cezasından şartla tahliye edildikten sonra deneme süresi içinde işlediği cürümden dolayı hapis cezasına mahkum edilirse iyi halliliğini kaydettiği kabul edilip şartla tahliyesinin geriye alınmasının gerekip gerekmeyeceğine ilişkindir.III ) Hukuksal değerlendirme21.12.2000 tarihinde kabul edilip, 22.12.2000 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 4616 sayılı “23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlardan dolayı şartla salıvermeye, dava ve cezaların ertelenmesine dair kanun” ile bir kısım istisnalar dışında 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlara ilişkin dava ve cezaların ertelenmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır.4758 Sayılı Yasa ile değişik 4616 Sayılı Yasa'nın 1-4. Maddesinin 3. bendinde “mahkumiyet halinde verilen ceza dava zamanaşımı süresince ertelenir. Bu süre içinde, erteleme konusu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlendiğinde ertelenen cezada infaz edilir. Aynı süre, erteleme konusu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı ceza gerektiren bir suç işlemeksizin geçirildiğinde mahkumiyet vaki olmamış sayılır.”Görüldüğü üzere, ertelenen cezanın tekrar infaz edilebilmesi için önceki suç ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlenmesi halinde mümkündür.765 sayılı TCK'nın 11. maddesinde cezalar; ağır hapis, ağır cezayı nakdi ve hidematı ammeden memnuniyet olarak sınıflandırılmış, bu sıraya göre ağır hapis cezası hapis cezasından daha ağır niteliktedir. 4616 sayılı yasadaki anılan düzenlemeyle ağır hapis cezası gerektiren bir cürüm işledikten sonra şartla tahliye edilenin iyi halliliğini kaybettiğinin kabulü ile şartla tahliyesinin geri alınabilmesi için aynı nevi'den (ağır hapis) veya daha ağır ceza gerektiren bir suç işlemesi gerekmektedir. Somut olayımızda, ağır hapis cezasını gerektiren suçtan tahliye edilen hükümlünün hapis cezası gerektiren bir suç işlemesi nedeniyle iyi halliliğini kaybetmediği ve şartla tahliyesinin geri alınmasının mümkğn olmadığı anlaşılmakta, Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı usul ve yasaya, uygun olduğundan kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.IV ) Sonuç ve Karar : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Erzincan Ağır Ceza Mahkemesinin 17.05.2005 tarih, 2005/153 müteferrik sayılı kararı usul ve yasaya uygun görüldüğünden Kanun Yararına Bozma talebinin REDDİNE, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.