Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7529 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5573 - Esas Yıl 2015
Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, ücret ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işyerinde aşçı olarak çalışırken iş sözleşmesinin haksız şekilde işveren tarafından feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin, fazla mesai, genel tatil, asgari geçim indirimi, ücret alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının işten çıkarılmadığını, devamsızlık yaptığını başka bir işte çalışmak için işten kendi isteği ile ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, iş sözleşmesinin ödenmeyen ücret ve genel tatil alacağı bulunduğu için işçinin haklı sebeple feshettiği değerlendirilerek, delil durumuna göre istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.Temyiz:Kararı davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacının hizmet süresi de taraflar arasında ihtilaflıdır.Somut olayda davacı, 01.05.2000-10.09.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını iddia etmiştir. Davalı tanıklarından personel müdürü M.. Y.. davacının 2000 yılından 2012 yılı Eylül ayına kadar işyerinde çalıştığını arada giriş çıkışlar yaptığını beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının iddia ettiği tarihte sigorta girişinin olmadığını, aralarda da başka şirketlerde kesintili çalışmalarının bulunduğu belirtilerek hizmet döküm cetveline göre 04.01.2008-25.09.2012 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ve mahkemece bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuştur. Dosya içeriğine göre Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, ticaret sicil kayıtları ve özellikle davalı tanık beyanları birlikte değerlendirilerek çalışma süresinin 2000-2012 yılları arası kesintili olduğu, başka şirketlerde çalışmaları varsa dışlanmak sureti ile tespiti gerekirken hatalı bilirkişi raporu dikkate alınarak 04.01.2008-25.09.2012 olarak kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı İş Kanunu'nun 63. maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak şartı ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Kanun'un 41. maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı şartları çerçevesinde haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar olup, 63. madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak şartı ile bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen ondört saat çalışabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda yirmidört saat çalışıp yirmidört saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta üç gün, diğer hafta ise dört gün çalışma yapılacağından, yukarıda bahsedilen 63. madde hükmü gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa dahi günlük onbir saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılması sebebiyle, bu çalışma sisteminde işçi ilk bir hafta (3x3=) dokuz saat, takip eden hafta ise (4x3=) oniki saat fazla çalışma yapmış sayılmalıdır.Somut uyuşmazlıkta, fazla çalışma alacağı ihtilaf konusu olup, yargılama sırasında dinlenen davalı tanık beyanlarına göre davacının iş sözleşmesinin feshinden iki yıl öncesine kadar yirmidört saat çalışıp yirmidört saat dinlenme esası ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece fazla mesai alacağının reddine karar verilmiş ise de isabetli olmamıştır. Davacı dava dilekçesinde açıkça 01.01.2012 tarihine kadar yirmidört saat çalışma ve yirmidört saat dinlenme esasına göre çalıştığını belirtmiş ve bu çalışma şekli tanık beyanlarına göre ispatlanmış olup, belirtilen çalışma sistemine göre fazla mesai alacağının hesaplanması gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.