Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7505 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 116 - Esas Yıl 2014
Taraflar
arasında görülen davada İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk
Mahkemesi’nce verilen 18.07.2013 tarih ve 2009/158-2013/123 sayılı
kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve
temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava
dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve
yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm
belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı
vekili, davacının ünlü bestekâr ve yorumcu N.D.’in kızı olduğunu,
dönemin ünlü gazelhanlarından olan murisin 1973 yılında vefat ettiğini,
davalının müvekkilinin izni ve bilgisi olmadan miras yoluyla hak sahibi
olduğu eserleri kullandığını, davalı tarafından piyasaya sürülen “G. .”
adlı CD de davacının murisinin hak sahibi olduğu ve bizzat kendisinin
seslendirdiği “gönlümde hayat sevgisi” “ömrümün neşesiz baharı”,
“uğrunda akan gözyaşına” adlı üç adet eserin yer aldığını, davacının bu
ihlalden 2009 Temmuz ayında haberdar olduğunu, FSEK'nin 68. maddesi
gereğince müvekkilince sözleşme yapılsa idi talep edilebilecek rayiç
bedelin üç katının davalıdan tahsilinin gerektiğini ileri sürerek;
fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 500 TL telif hakkı
tazminatına ve manevi hak ihlali nedeniyle 10.000 TL manevi tazminata
hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesiyle ise maddi
tazminat talebini 4.500 TL'ye çıkartmıştır.Davalı vekili, eserlerin
kayıt sahibi firmalarından yazılı izin alındığını, FSEK’nin 80. Maddesi
gereğince fonogram yapımcısı mutlak bir hakkı aslen iktisap etmiş
olduğundan, davalı tarafından fonogram yapımcısından izin alınmış
olmakla yasal prosedürün yerine getirildiğini, ayrıca davacıdan izin
alınmasına gerek bulunmadığını, bu tür yapımların sadece meraklılarınca
satın alındığını, alınan bandrolün 2000 adet olduğunu ve CD formatında
basıldığını, albümün düzgün ve emek harcanmış bir yapım olduğunu,
kaliteli bir baskı ile piyasaya arz edildiğini ve her gazelhan ile
ilgili detaylı bilgiler verildiğini, dolayısıyla maddi ve manevi hak
ihlalinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece,
iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın
kısmen kabulüne, 450,00 TL telif tazminatının 25/01/2006 ihlal
tarihinden itibaren yürütülecek olan reeskont faizi ile birlikte
davalıdan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine, manevi tazminat
talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Davacı
tarafça 5846 sayılı FSEK'nin 68. maddesi uyarınca talep edilen telif
tazminatının hesabında muris N.D. tarafından icra edilen üç adet gazel
formatındaki müzik eserinin kaydedildiği fonogramın beher CD kopyasının
perakende satış fiyati dikkate alınmak suretiyle rayiç telif ücretinin
belirlenmesi gerekirken, anılan CD kopyalarının MESAM tarafından
bildirilen toptan satış fiyatlarının tazminat hesabında dikkate alınması
doğru olmadığı gibi, benimsenen bilirkişi raporunda muris N. D.'in tüm
eserlerde icracı sanatçı ve bir kısım eserlerde aynı zamanda eser sahibi
olduğu belirtildiğine göre; murisin dava konusu eserlerden hangileri
üzerinde eser sahipliği sıfatı bulunduğu (besteci ve güfteci sıfatları
belirtilmek suretiyle) hususları da açıklığa kavuşturularak sözkonusu
eserler nedeniyle ödenmesi gereken rayiç telif alacağının bilirkişilerce
Yargıtay denetiminede elverişli olacak bir şekilde hesaplanması
gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı olarak
maddi tazminata hükmedilmesi isabetli görülmemiştir.2-Ayrıca,
yukarıdaki (1) numaralı bentte de belirtildiği üzere bilirkişi raporunda
muris N. D.'in dava konusu üç adet musiki eserinin icracı sanatçısı
olmasının yanında bir kısım eserler bakımından eser sahibi olduğu
bildirilmiştir. Bu hususun mahkemece açıklığa kavuşturulması
gerekmektedir. Şayet murisin icracı sanatçısı olduğu bir kısım eserlerin
eser sahibide olduğu belirlendiği takdirde dava konusu musiki
eserlerinin CD kopyalarında eser sahibi ve/veya icracı sanatçı olarak
belirtilmemesi halinde 5846 sayılı FSEK'nin 15. ve 19. maddeleri
gereğince davacının kendi namına tazminat hakkı doğacağından bu husus
değerlendirilmeksizin manevi tazminat talebinin reddi doğru olmamış,
kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı
bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının
kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin
harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2014 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.