Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7469 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4527 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiKatılanlar : 1-... 2-...Suç : Taksirle öldürme, 4733 sayılı Kanuna muhalefetHüküm : 1- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında beraat,2- Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında; 4733 sayılı Kanun'un 8/4, TCK’nın 31/3,62,52.maddeleri ile TCK'nın 85/1, 31/3, 62/1. maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme ve 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından suça sürüklenen çocuk ...'ın beraatine, suça sürüklenen çocuklar ... ve ...'in mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafii ile katılan idare vekili ve katılan ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay tarihinde yaş küçüklüğü nedeni ile hakkında takipsizlik kararı verilen ...'un, çüplükte bulunduğunu söylediği 1 adet 100 cl'lik Yeni Rakı'yı yanında diğer suça sürüklenen çocuklar ... ve ... ile birlikte, 5 TL karşılığında, ölen ...'a sattıkları, ölenin yapılan otopsisine ölümünün metil alkol zehirlenmesi sonucu gerçekleştiğinin belirlendiği, ölenin evinde bulunan ve adli emanete alınan içinde bir kaç damla sıvı olan boş yeni rakı şişesinin ... (Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu) uzmanları tarafından incelendiği ve 22.01.2013 tarihli ekspetiz raporunda bandrolu bulunmayan ürünün yurt içine kaçak yollardan sokulup 4733 sayılı Kanun'a aykırı olarak piyasaya arz edildiğinin tespit edildiği; ekspertiz ve otopsi raporu, suça sürüklenen çocuklar ile katılan ... ile tanıkların ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde, ölenin şişe içindeki sıvıyı içtikten sonra bir daha uyanmaması karşısında; boş şişe içindeki sıvının rakı olup olmadığının tespiti için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı veya Çukurova Üniversitesince incelenmek üzere gönderilmesi yönündeki bozma isteyen tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.1- Müşteki ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;Taksirle öldürme ve 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçundan dolayı doğrudan zarar görmediği anlaşılan ...'nün davaya katılma hakkı ve katılan sıfatı ve hükümleri temyiz etme hakkı olmadığından, hazine vekilinin yapmış olduğu temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2- Suça sürüklenen çocuk ...'ın beraatine ilişkin hüküme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığının gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile suça sürüklenen çocuk hakkındaki beraat hükmünün ONANMASINA,3- Suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin beraat kararı verilmesi gerektiğine, katılan ...'ın ise cezanın az olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Davaya katılma hakkı bulunmayan ... adına kurum vekilinin katılma talebi kabul edilerek, yargılama sonunda lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. Maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin E bendinin çıkarılıp yerine "katılan ... kendisini vekille temsil ettiğinden 1.500 TL vekalet ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınıp katılan kuruma verilmesine" bendi yazılıp sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,4- Suça sürüklenen çocuk ...'nın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;A- Olay tarihi itibariyle 16 yaşında olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında pedagog tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporunda "...yeterli bilişsel ve zihinsel gelişim kapasitesine sahip olmadığı, mental olarak gelişiminin olması gerekenden daha zayıf olduğu, bu nedenle de, kolay ikna edilebilir ve kandırılabilir özellikler taşıdığı...." görüşünün bulunması karşısında; suça sürüklenen çocuğun taksirle öldürme ve 4733 sayılı Kanuna muhalefet fiillerinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamayacağı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı hususunun tartışmasız olarak tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,B- Davaya katılma hakkını haiz olmayan ... adına kurum vekilinin katılma talebi kabul edilerek, yargılama sonunda lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.