Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7460 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5664 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İzmir 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/09/2013NUMARASI : 2013/394-2013/518Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 19.02.2014 gün ve 2013/8354 Esas, 2014/1190 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.-KARAR-Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde haczinin düşmüş olduğu gerekçe gösterilerek müvekkiline pay ayrılmadığını, oysaki borçlunun ve kefilin taksit anlaşmasına ilişkin taahhütlerini ihlâllerinden sonra satış isteme süresinin yeniden işlemeye başlayacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile satış bedelinin müvekilinin alacaklı olduğu icra dosyasına ödenmesini talep ve şikayet etmiştir.Şikayet olunan vekili, taahhüdün ihlali halinde satış isteme süresinin kaldığı yerden devam edeceğini, bu bakımdan şikayetçinin haczinin düşmüş olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Mahkemece şikayetin kabulüne dair verilen karar şikayet olunanın temyiz itirazı üzerine Dairemizce bozulmuştur.Bu kez, şikayetçi vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.İcra ve İflas Kanunu'nun 111. maddesinin 30.07.2003 günü yürürlüğe giren 4949 sayılı Yasa ile değişik üçüncü fıkrasına göre borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez.Somut olayda borçlu yetkilisi ile şikayetçi arasında yapılan ilk taksitlendirme sözleşmesinin ihlal edilmesinden bir süre sonra dosya borcuna icra kefili olan kişi ile de bir taksitlendirme sözleşmesi yapılmış ve bir süre sonra bu sözleşme de ihlal edilmiştir. Bu durumda her iki sözleşmenin akdedilmesi ile ihlal edilmesi arasında geçen süreler, satış isteme süresinin hesaplanmasında dikkate alınmaz. Hal böyle olunca şikayetçinin yasal süresi içinde satış talep ettiğinin ve haczinin de düşmediğinin kabulü gerekir.Ne var ki, Dairemiz bozma kararında yukarıda belirtilen Yasa değişikliğinden önce Hukuk Genel Kurulu’nca 28.05.2003 günü verilen 2003/19-289-373 E.K. sayılı karara atıf yapılmış ve orada gösterilen ilkelere dayanılmış ise de uyuşmazlığın, değişiklikten sonraki dönemde vuku bulması nedeniyle bu atfın hatalı olduğu anlaşılmakla, şikayetçi vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 19.02.2014 gün ve 2013/8354 E., 2014/1190 K. sayılı kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 19.02.2014 gün ve 2013/8354 E., 2014/1190 K. sayılı kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden şikayet olunandan alınmasına, şikayetçiden alınan karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 21.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.