Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 746 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15322 - Esas Yıl 2014





İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RDavacı 3. kişi vekili, İcra Müdürlüğü’nün 2012/11330 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, İcra Müdürlüğü’nün 2012/3180 sayılı Talimat dosyasında yapılan 09.08.2012 günlü haciz ve muhafaza işlemine konu menkullerin davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlunun haciz adresi ile bir ilgisinin olmadığını, ödeme emri tebliğinin adreste yapılmadığını belirterek, İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.Davalı alacaklı vekili, davacı tarafın sunduğu kira sözleşmesinin haciz adresi ile uyumlu olmadığını, sunulan faturalarda ise ayırt edici özellik bulunmadığını, haciz esnasında borçlu yetkilisinin borçtan haberdar olup telefonla aradığını görüşmenin haciz tutanağına yansıdığını borçlununda adreste faal olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan delillere göre: haczin davacı üçüncü kişi iş yerinde yapıldığı, ibraz edilen kira sözleşmesinin bu adrese ait olmadığı, davacı ve borçlunun aynı iş kolunda faaliyet gösterdiği, davacı tarafından ibraz edilen faturaların haczedilen mallara uyumluluk gösterdiği ancak davacının ibraz ettiği defterlerde kaydına rastlanmadığı istihkak iddiasının davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK'nun 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3. kişinin istihkak iddiasına ilişkindir.Dava konusu haciz, üçüncü kişinin faaliyet adresinde yapılmış olup, ödeme emri burada tebliğ edilmemiştir ve haciz esnasında borçlu hazır olmadığı gibi borçluya ait belge de bulunmamıştır. Vergi Dairesi'nden gelen müzekkere yanıtına göre haciz adresi borçlunun faaliyet adresi değildir.Somut olayda mülkiyet karinesi davacı 3. Kişi yararınadır. 3. kişi tarafından İİK’nun 96. Maddesine dayalı olarak dava açılmış olması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz, karine aksinin alacaklı tarafından ispatlanması gerekmektedir. İspat yükü altında olanalacaklı karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir. İspat yükü altında olan alacaklı, karinenin aksini kanıtlamaya elverişli, dava konusu mahcuzların borçluya ait olduğunu ve borçlu ile 3. kişinin adreste birlikte faaliyette bulunduğu kanaatini oluşturacak delilleri dosyaya sunamamıştır.Bu durumda, mahkemece davacı 3.kişinin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, mülkiyet karinesi hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.