Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7441 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8636 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 2.543,75 TL maddi ve 6.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarakdavacıya verilmesineDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.07.2012 tarihli ve 2011/372 esas, 2012/252 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak birbirini öldürmeye tahrik etme suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesinde onanarak 19.12.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 19.03.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.118 gün karşılığı olarak belirlenen manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alındığında, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak belirlendiğinin anlaşılması nedeniyle, manevi tazminatın fazla olduğuna ilişkin tebliğnamedeki (1) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.UYAP'tan alınan Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 19.12.2013 tarihli ve 2013/12200 esas, 2013/29533 sayılı ilamının incelenmesinde davacı sanık hakkındaki beraat hükmünün onanarak kesinleştiği görüldüğünden, hükmün kesinleşme şerhli suretinin dosyaya getirtilmesi yönündeki tebliğnamedeki (3) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) Davacının Bursa 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 13.05.2011 tarihli ve 2011/134 sorgu numarasına istinaden “suç işlemeye tahrik etme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kamu hizmetine tahsisli eşyaya zarar verme” suçlarından tutuklandığı, UYAP kayıtlarında yapılan incelemede davacının Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.07.2013 tarihli ve 2011/1212 esas, 2013/505 sayılı dosyasında yargılandığı ve beraat ettiği, beraat kararının da kesinleştiği, ancak dosya kapsamında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan yapılan soruşturma sonucuna ilişkin bir bilgi bulunmadığı, UYAP kayıtlarından yapılan araştırmada suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin evrakın CMK'nın 250. maddesi ile yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği ve 2011/1488 soruşturma sayısını aldığı, halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/199727 sayısında kayıtlı olduğu görülmekle, bu soruşturma sonucunun araştırılması, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2) Kabule göre de;a) Tazminat davasına dayanak olan dava dosyasında davacının 13.05.2011-08.09.2011 tarihleri arasında 118 gün süreyle tutuklu kaldığı gözetilip, 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapılmadan ay ve gün üzerinden hesaplama yapıldığında maddi zararı 2.501,544 TL olup, maddi zarar olarak bu miktarın ödenmesine karar verilmesi gerekirken, asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada talep olmadığı halde gözaltında geçen 3 gün ile tutuklandığı günün hesaba katılması, tahliye edildiği günün hesaba dahil edilmemesi ve gün üzerinden hesap yapılması suretiyle toplam maddi tazminatın 2.606,72 TL olarak belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınarak ve bu miktar üzerinden talep olmadığından gözaltında geçen 3 gün karşılığı miktarın indirilmesiyle maddi tazminatın 2.543,75 TL olarak fazla tayini,b) Dava dilekçesinde tutuklama tarihinden itibaren faiz talep edildiği ve davacının da 13.05.2011 tarihinde tutuklandığı gözetilmeden, 14.02.2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.