Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7372 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1505 - Esas Yıl 2010





Meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelir ile yapılan harcama ve ödemenin, 506 Sayılı Yasa’nın 26. maddesi uyarınca tazmini davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı Ö. Tekstil Kot Yıkama ve Boyama San. Tic. Ltd. fiti. avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.05.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davalı vekili ile karşı taraf vekili geldiler. Diğer davalı adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Rodeo adı verilen aletle, kot kumaş üzerinde basınçla kum püskürtülmesi suretiyle eskitme işinde çalışan sigortalının, meslek hastalığına (silikosis) yakalanması üzerinde etkili davranışlardan kaynaklanan kusur oranının tespitine yönelik bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda;“... sigortalının hastaneye yattığı 05.03.2003 tarihi meslek hastalığının tespit tarihi olarak alınmıştır.Anılan meslek hastalığının yükümlülük süresi on yıl olduğu için, bu tarihten önceki on yıl geriye dönülmüş ve 05.03.1993 - 31.12.1993 tarihleri arasındaki 295 günlük dönem bu iş yerinde çalışma olarak kabul edilmiştir. Ö. Tekstil Kot Yıkama ve Boyama San. Tic. Ltd. Şti.’de sigortalının çalışma dönemi ise 1995-1996 yıllarında 120 gün olarak görülmektedir...”kabulünden hareketle, davalı işverenler yanındaki toplam 415 günlük çalışma süresi üzerinden yapılan hesaplamayla, davalı şirketin %27,85, davalı Ataullah’ın %68,48 oranında kusurlu olduğu, %3,67 oranında ise kaçınılmazlığın etken olduğu sonucuna varılmıştır.506 sayılı yasanın 18. maddesi,“Meslek hastalığı, sigortalı olarak çalıştığı ve böyle bir hastalığa sebep olacak işten veya iş yerinden ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ise sigortalının bu kanunla sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi için; eski işinden veya işyerinden fiilen ayrılması ile hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için; yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması gerekir.Ancak, meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığın ayol açan etkenin, iş yeri incelemesi ile kanıtlandığı hallerde, yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir.”Düzenlemesini içermekte olup; sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının ortaya çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eden yükümlülük süresi, bilirkişi raporunda kabul edildiği üzere, meslek hastalığına neden olan etkenlere maruz çalışmanın bir kısmının kusur oranı incelemesinde dışlanmasını gerektirecek yaklaşıma olanak vermemektedir. İşverenin kusur oranı belirlenirken işyerindeki tüm çalışma dönemi ve işyeri ortamındaki etkenlerin gözetilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.Ayrıca, uygulamada 32 yıl formülü olarak adlandırılan ve yer altı kömür madeni işyerlerindeki toz oranının mevcut teknolojik olanaklarla belirli bir oranın altına indirilmesinin mümkün olmadığı ve yer altı çalışma koşulları tümüyle kontrol altına alınamayacağı için, 32 yıllık bir çalışma süresi sonunda meslek hastalığı üzerinde belirli oranda kaçınılmazlığın etkili olacağı kabulünden hareket eden yaklaşımın, yeraltı kömür madeni işyeri dışındaki çalışmalardan kaynaklanan meslek hastalıklarına ilişkin kusur incelemesinde esas alınma olanağı bulunmamaktadır. Aksine yaklaşım, her tür meslek hastalığının oluşumunda belirli oranda kaçınılmazlığın etkili olacağı kabulüne yol açacaktır. Böylesi bir yaklaşım ise, gelişen bilimsel ve teknolojik olanaklar ile sosyal güvenliğin yöneldiği amaçla bağdaştırılma olanağı bulunmamaktadır.Mahkemece, tanık anlatımlarında geçen ve sigortalının Yılmaz adlı kişiyle birlikte yaptığı belirtilen iş konusundaki çelişki ve belirsizlik giderilerek, anılan işyerinde anılan işin de meslek hastalığı oluşmasına yol açan olumsuz koşullar içerip içermediği çelişkiden uzak bir biçimde belirlenmelidir.İşyerindeki çalışma koşulları ve süreleri konusundaki belirsizlik giderildikten sonra; sigortalının yaptığı işin özellikleri, yakalandığı meslek hastalığına yol açan etkenler, hastalığın önlenebilmesi için alınması gereken önlemler ile bunların gerçekleştirilme ve önlemlere uyum durumları göz önünde bulundurularak, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan; yargısal denetime elverişli, ayrıntılı irdeleme içeren rapor alınıp; dosyadaki kanıtlar ışığında yapılacak değerlendirmeyle bir sonuca varılması gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı avukatı yararına takdir edilen 750,00 Lira duruşma avukatlık parasının Ö. Tekstil Kot Yıkama ve Boyama San. Tic. Ltd. Şti’ne yükletilmesine, davalı Ö. Tekstil Kot Yıkama ve Boyama San. Tic. Ltd. fiti. avukatı yararına takdir edilen 750,00 Lira duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 25.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.