Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 735 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14309 - Esas Yıl 2015
Tebliğname No : 18 - 2015/286293İNCELENEN KARARIN;MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/05/2015NUMARASI : 2014/860, 2015/747SANIK : E.. A..SUÇ : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnmeKamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay tarihinde, kasten yaralama suçundan yürütülen bir soruşturma kapsamında, kolluk güçlerinin suç mahallinde bulunan sanık Emin Göksu ile temyiz dışı sanık Ramis Göksu'dan şüphelenmeleri üzerine bir takım sorular sordukları, sanıkların sorulara cevap vermeyip hızla olay yerinden gitmek istemeleri üzerine kolluk güçlerinin sanıkları ekip aracına bindirmek istedikleri, ancak sanıkların tehdit içerikli bir takım sözler söyleyip, ekip aracının kapılarına ellerini ve ayaklarını dayayarak binmek istemedikleri, direndikleri, kolluk güçlerinin orantılı güç kullanarak sanıkları ekip aracının nezaret bölümüne aldıkları, burada sanık Emin'in tekme atarak nezaret bölümünün demir tel korkuluklarına ve kapısına zarar verdiği, bu şekilde sanık Emin'in kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Adli sicil kayıtlarında görünen bir kısım suçlarına ilişkin cezai ehliyeti bulunmadığından hakkında güvenlik tedbirine hükmedildiği anlaşılan sanığın, 16.05.2011 tarihli ilk hükme yönelik olarak yapmış olduğu temyiz başvurusunda, cezai ehliyetsizliği ile ilgili Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastahanesince düzenlenen 13.05.2005 tarihli rapor ibraz etmesi, aynı kurum tarafından 30.06.2014 tarihinde düzenlenen sağlık kurulu raporuna göre, sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunun tespit edilmesi ve dairemizin 26.05.2014 tarihli bozma ilamında, sanığın Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek alınacak rapora göre hüküm kurulması gerektiğinin belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, CMK'nın 74.maddesi uyarınca, sanığın Adli Tıp Kurumuna sevkinin sağlanarak, suç tarihinde 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi anlamında “işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış” olup olmadığı konusunda rapor alındıktan sonra sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz sağlık kurulu raporuyla yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;5237 sayılı TCK'nın 265/1 maddesi gereğince 6 ay hapis cezası temel ceza olarak belirlenip 43. maddesi uyarınca 1/4 oranında artırım yapıldıktan sonra aynı yasanın 265/3. maddesi gereğince 1/3 oranında artırım yapılırken 10 ay yerine 10 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilerek sanığa fazla ceza tayini,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.