Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 732 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13370 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2013/81-2013/345Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının, davacının miras bırakanı S.. E..'ın malik ve kiralayanı olduğu dairede aylık 600 TL'den kiracı olduğunu, miras bırakanın 08.01.2008 tarihinde vefatı üzerine, davalıya 13.09.2009 keşide tarihli ihtar gönderilip davacı payına düşen kira parasının ödenmesinin istediğini, daha sonra mirasçılardan F.. E..'ın ölümü ile pay oranlarının değişmesi nedeniyle 25.11.2009 keşide tarihli ikinci ihtar gönderilip yeni veraset ilamı eklenerek yeni oluşan paylara göre davacının payına düşen kira parasının ödenmesinin istenildiğini ancak ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile 500 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili, 21.10.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 1.840,50 TL'ye yükseltmiştir. Davalı, kira paralarını mirasçılardan birisine ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Mahalli mahkemece verilen 24.1.2012 tarih ve 2010/289-2012/39 sayılı davanın kabulüne ilişkin ilk karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 20.9.2012 gün ve 2012/5660-11904 Esas-Karar sayılı ilamı ile “Kiralanan, miras bırakan S.. E.. adına kayıtlıdır. S.. E..'ın ölümü ile taşınmaz elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bir taşınmaz haline gelmiştir. Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda mirasçılardan birisi diğerlerinin muvafakati olmadan kendi payına isabet eden kira parasını isteyemez. Zira, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda mirasçılar ancak birlikte kira parasının tümünün alacaklısıdır. Bu nedenle davacının açtığı davaya diğer mirasçıların muvafakatleri sağlanmadan ya da terekeye mümessil tayin edilerek taraf teşkilindeki eksiklik giderilmeden devam edilmesi doğru değildir. Her ne kadar dava konusu kiralanan taşınmazda elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi için davacı tarafından açılan davaya ilişkin karar ibraz edilmiş ise de,bu karar 30.09.2011 tarihlidir. İbraz edilen kararda kesinleşme şerhi bulunmadığı gibi, kesinleşmiş olsa dahi davacı ancak elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine ilişkin kararın kesinleşme tarihinden itibaren kendi payına isabet eden kira alacağını talep edebilir. Dava tarihi itibariyle elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazın kira parasından davacının diğer mirasçıların muvafakatleri sağlanmadan kendi payına düşen kısmı talep etme hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece davacıya diğer mirasçıların muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye mümessil tayin edilmesi için süre verilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulmasına” karar verilmiştir.Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmeden davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılacak iş bozma doğrultusunda davacıya diğer mirasçıların muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye mümessil tayin edilmesi için süre verilmesi hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.