DAVA : Dosya
incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR : Sanığın
annesinin ölümünden sonra emekli maaşını bankamatik kartı ile 1.6.2002 ila
1.9.2005 tarihleri arasında ATM'den çektiği anlaşılmakla en son eylem itibariyle
zamanaşımı süresi dolmadığından tebliğnamedeki davanın düşmesi düşüncesine
iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya,
toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine
uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık
müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
I-) Sanığa annesinin
ölümünden sonra emekli maaşını bankamatik kartı ile ATM'den çekmek eyleminin
gerçek kişilere yönelik hileli bir davranışta bulunulmadığından dolandırıcılık
suçunun unsurları oluşmayıp, 5237 Sayılı TCK.nun 245/1, 43 ve 168/2. maddesinde
düzenlenen zincirleme surette kredi kartını kötüye kullanma suçunu oluşturacağı
gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
II-) Suç tarihinin
gerekçeli kararda, 1.9.2005 ve öncesi yerine hatalı şekilde 1.6.2002 tarihi
olarak yazılması,
III-) Kabule göre de;
1-) 5237 Sayılı
TCK.nun 158/1-e, son maddesine göre adli para cezası tayin edilirken aynı
Kanunun 61. maddesi de gözetilerek, 5000 günden fazla olmamak üzere tam gün
sayısının belirlenip, varsa artırım nedenleri uygulanarak tespit olunacak
cezanın bir gün karşılığı takdir edilecek miktar ile çarpılması suretiyle adli
para cezasının tayini, bu miktarın suçtan elde edilen menfaatin iki katından az
olmaması halinde iki katına çıkarılmasından sonra indirim nedenlerinin
uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-) Cezası ertelenen
sanık hakkında 5237 Sayılı TCK.nun 51/3. maddesi uyarınca belirlenecek denetim
süresinin mahkûm olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi yasaya
aykırı,
3-) Hükümden sonra,
8.2.2008 tarihli 26781 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe
giren 5728 Sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 5271 Sayılı CMK'nun 231 ve
TCK'nun 7/2. maddeleri gereğince, sanık hakkında "hükmün açıklanmasının
geri bırakılması" kararı verilip verilmeyeceği hususunun tartışılmasında
zorunluluk bulunması,
SONUÇ : Bozmayı
gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş
olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi
gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca
bozulmasına, ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı
tutulmasına, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.