Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Mirasın reddi.. tarafından açılan mirasın reddi davasında mahkemenin görevsizliğine dair Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.02.2014 gün ve 1071/574 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı dava dilekçesinde; miras bırakan ...'ın 12.01.2010 tarihinde vefat ettiğini, geriye en yakın mirasçısı olarak kendisinin kaldığını, terekenin borca batık durumda olduğunu, aktiflerinin pasiflerini karşılayamayacak kadar az olduğu görülmekle mirasın kayıtsız şartsız olarak reddi hususunda iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu açıklayarak mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davanın hükmen red davası olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.Hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Terekesi borca batık olan bir miras bırakanın mirasçısı süresinde gerçek red hakkını kullanabilir. Başka bir anlatımla terekenin borca batık olması, mirasçının süresinde gerçek ret hakkını kullanmasına engel değildir. İddianın ileri sürülüş şekline, davacı asilin 30.06.2011 tarihli oturumdaki beyanına ve davacı vekilinin 19.12.2011 tarihli dilekçesindeki beyanlara göre davacı mirası gerçek red hakkını kullandığını bildirmiştir. Miras bırakan ... 12.01.2010 tarihinde ölmüş, dava üç aylık yasal süresi içinde 06.04.2010 tarihinde hasımsız olarak açılmıştır.Türk Medeni Kanunu'nun 609. maddesine göre; mirasın reddine ilişkin beyan yazılı veya sözlü olarak sulh mahkemesine yapılır ve ret beyanı, sulh hakimi tarafından bir tutanakla tespit edilir. Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince tutulan özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir. Görüldüğü üzere mirasın kayıtsız-şartsız reddi beyanının bildirileceği ve bu beyanı bir tutanakla tespit edecek olan makam Sulh Hukuk Mahkemesi'dir. O halde yerel mahkemece işin esasının incelenip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle Usul ve Kanun'a aykırı görülen Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.