Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7243 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3067 - Esas Yıl 2014





Taraflar arasında görülen dava sonucunda 06.01.2014 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı vekili, 23.12.2013 tarihinde verilen 30.12.2013 tarihinde tebellüğ ettiği davanın reddine dair kararı 06.01.2014 tarihinde temyiz etmiş ancak mahkemenin 06/01/2014 tarihli ek kararı ile verilen karar kesin olduğundan davacının temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı temyiz talebinin reddine dair 14/01/2014 tarihinde tebellüğ ettiği bu kararı 21/01/2014 tarihinde temyiz etmiştir. Davacının temyiz isteği süresinde olmakla davacının talebinin Delege Seçimlerinin İptali ve yapılacak Genel Kurulun tedbiren durdurulması olduğuna ve görevsizlik nedeniyle verilen red kararının açıkça kanuna aykırı olmasına ve görev konusunun davanın her aşamasında resen dikkate alınabilecek olmasına göre davacının 06/01/2014 tarihli ek kararın temyizine yönelik talebi kabul edilmeli, 06/01/2014 tarihli ek karar bozularak ortadan kaldırılmalı ve 23.12.2013 tarihli karara yönelik temyiz itirazları incelenmelidir.Davacı 20/12/2013 tarihli dilekçesinde, Afşin Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2013/30 Esas 2013/132 Karar sayılı dosyasıyla 31/12/2009 tarihli sendika 1 nolu seçim biriminde 122 kişilik delege seçiminin iptali yönünde karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, buna istinaden iptal edilen seçimin yenilenmesi ve tekrarı konusunda aynı mahkemenin karar vererek sendika yönetimini kayyuma devrettiğini, kayyum olarak atanan heyetin 30/10/2009 tarihli seçimin tekrarı konusunda karar aldığını, alınan bu karar doğrultusunda seçim yapılırken Afşin İş Mahkemesinin 07/11/2013 tarih ve 2013/2 D.İş - 2013/2 K sayılı kararıyla seçimin iptal edildiğini, mahkemenin bu kararının halen kesinleşmediğini, verilen mahkeme kararı kesinleşmediği halde, kayyum heyetinin 28/11/2013 tarihinde toplanarak 18/12/2013 tarihinde delege seçimini yenilemek üzere karar aldığını, mahkeme kararı kesinleşmeden yapılan 18/12/2013 tarihli delege seçimi haksızlıklara neden olacağından seçimin iptalinin gerektiğini, TES-İŞ Afşin Şubesinin 18.12.2013 tarihinde yapılan delege seçiminin usulüne uygun olarak yapılmadığını, usulsüz bu seçim sonucuna göre şube genel kurul üyelerinin seçilmesinin telafisi imkansız sonuçlar doğuracağını belirterek; öncelikle TES-İŞ Afşin Şubesi Genel Kurulunun tedbiren durdurulmasına ve TES-İŞ Afşin Şubesi'nin 18.12.2013 tarihli delege seçiminin tüm sonuçları ile iptaline karar verilmesini istemiştir.İtiraza cevap veren Mustafa Kılıç vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dosya üzerinden yapılan inceleme sonrasında, Mahkemece Tes-İş Sendikası Seçim Yönetmeliğinin 19. maddesinde seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazların, o yer seçim kurulu başkanı hakim tarafından aynı gün inceleneceği ve kesin olarak karara bağlanacağının, ilgili Yönetmeliğin "Şubelerde Seçim Esasları" başlıklı İkinci Bölümünün 33. maddesinde ise üyeler tarafından seçim sonuçlarına yukarıda 32. maddede yazılı üç günlük ilan süresi içerisinde doğrudan veya Şube Başkanlığı kanalıyla Sendika Genel Merkezine itiraz olunabileceğinin bildirildiği, mevzuat hükümleri gereği Şube Delege Seçimlerine itiraz mercilerinin üç günlük ilan süresi içinde Sendika Genel Merkezi ve seçim tutanaklarının düzenlenmesinden itibaren iki iş günü içerisinde de İlçe Seçim Kurulu olduğunu, seçimlerin itirazen incelenmesi hususunda İş Mahkemesinin yetkili olmadığı gibi yetkili merciiler kanunda açıkça düzenlendiğinden tamamlanmış bir seçimin iptaline ilişkin bir uyuşmazlığın İş Mahkemesinin görev alanı içerisinde değişik iş yolu ile itirazen görülemeyeceği, konunun esasına ilişkin yargılama gerektirdiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.Uyuşmazlık genel kurul seçimi dışında yapılan şube delege seçimine yapılan itirazı incelemeye yetkili ve görevli makamın neresi olduğu noktasında toplanmaktadır.6356 sayılı Yasanın 16.maddesinde genel kurul dışında yapılan delege seçimlerinin üyeler tarafından serbest, eşit, gizli oy, açık sayım ve döküm esasına ve tüzük hükümlerine göre yapılacağı, genel kurul dışında yapılan delege seçimlerine seçim sonuçlarının ilanından sonra iki gün içinde yapılacak itirazların, mahkeme tarafından kesin olarak karara bağlanacağı, delege seçiminin mahkeme tarafından iptal edilmesi halinde, seçimlerin on beş gün içinde yenileneceği bildirilmiştir.2821 sayılı Yasa döneminde, Sendikalar Yasasının 10. maddesine göre yapılan delege seçimleri daha önce İlçe Seçim Hakiminin denetiminde iken anılan yasa maddesinde yapılan değişiklik uyarınca şube genel kurullarına katılacak delege seçimlerinin denetimi 10. maddeye göre iş mahkemesi hakiminin görev alanına dahil edilmiştir. ( Yargıtay 9.HD 3.7.2008 tarih ve 2008/24303 Esas, 2008/18674 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 9.HD, 13.09.2001 tarih ve 2001/13369 Esas, 2001/13636 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 9.HD 1999/13616 Esas 1999/13690 Karar sayılı ilamı )Yukarıda açıklandığı üzere gerek 2821 sayılı Yasa döneminde gerekse 6256 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu döneminde genel kurul seçimi dışında yapılan şube delege seçimine yapılan itirazı incelemeye yetkili ve görevli makam İş Mahkemeleridir.Görev konusunda olduğu gibi, İş Mahkemelerinin yetkileri de kamu düzenine ilişkin olduğundan, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekir. Öte yandan sendika iç yönetmeliğinde; yapılan delege seçimlerinde Sendika Genel Merkezine itiraz olunabileceğinin düzenlenmesi Anayasal dava açma hakkını ortadan kaldırmayacaktır.Açıklanan sebeplerle ve 6356 sayılı Yasanın 16/2. maddesi uyarınca yöntemince incelenip verilmiş bir kesin karar bulunmadığından davanın esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemenin 6.01.2014 tarihli ek kararının bozularak kaldırılmasına, temyiz olunan 23.12.2013 tarihli kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.