MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 31. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 14/07/2014NUMARASI : 2011/463-2014/160Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı İflas İdaresi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında alım satıma dayalı ticari ilişki bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin davalı müflis şirkete fatura düzenlediğini, davalı şirketin de bu faturaları ödemek üzere, 31.01.2008, 22.02.2008, 27.02.2008 ve 07.03.2008 vade tarihli dört adet poliçe düzenleyerek müvekkili şirkete verdiğini, ancak davalı şirketin poliçelerin vadesi geçmesine rağmen bedellerini ödemediğini, bu nedenle poliçelerin protesto edildiğini, bu dört adet poliçeden kaynaklı olarak müvekkilinin davalı şirketten iflas tarihi itibariyle işlemiş faizi ve anapara olmak üzere 1.226.298,49 Euro karşılığı 2.709.506,51 TL alacaklı olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine yine poliçeye dayalı olarak Şişli 2. İcra Müdürlüğü'nün 2008/10153 E. sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinde de yine iflas tarihi itibariyle kesinleşmiş 534.551,32 TL tutarında alacaklı olduğunu, buna göre müvekkilinin, davalı şirketten toplam 3.244.057,83 TL alacaklı olduğunu, bu alacağın iflas masasına kaydı için 06.05.2011 tarihinde iflas masasına başvurduklarını, ancak iflas idaresince taleplerinin reddedildiğini, bu kararın taraflarına 13.12.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin ticari defterlerine ve protesto evraklarına göre müvekkili şirketin alacağının iflas tarihinden çok önce doğmuş olduğunu, bu nedenle iflas idaresinin kararının haksız olduğunu ileri sürerek, 3.224.057,83 TL alacağın iflas masasına kaydını talep ve dava etmiş, daha sonra 28.04.2014 havale tarihli ıslah dilekçesinde ise, bilirkişi raporunda, müvekkilinin alacağının 3.569.564,99 TL olduğunun tespit edildiğini belirterek, talebini 325.507,16 TL artırarak, 3.569.564.99 TL'nin iflas masasına kaydına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davacı tarafın alacak kayıt dilekçesi ve eklerinin incelenmesi sonucunda alacağın dayanağının poliçeler olduğunu, Yargıtay uygulamalarına göre, her zaman düzenlenmesi mümkün olan kambiyo belgelerinin, ayrıca müflis şirket defterlerinde kayıtlı olması gerektiğini, bu durumun belirlenemediğini ve müflis firma yetkilisinin de bir kabulünün bulunmadığını, bu nedenle talebin reddedildiğini, davacı tarafın, alacağının varlığını kanıtlayamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin defter ve kayıtlarından, mali denetim raporlarından, protesto belgelerinden, kayıtlı beş adet faturadan davacının davalı müflis şirketten, dört adet poliçeye ve Şişli 2. İcra Müdürlüğü'nün 2008/10153 E. sayılı dosyasının dayanağı olan bir poliçeye dayalı olarak toplam 3.569.564,99 TL alacağı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 3.569.564,99 TL'nin davalı müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı müflis şirket iflas idaresi vekili temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı müflis şirket iflas idaresi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.Davacı tarafça, 28.01.2008, 31.01.2008, 22.02.2008, 27.02.2008 ve 07.03.2008 ödeme (vade) tarihli poliçelere dayalı olarak kayıt kabul isteminde bulunmuş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işlemiş faiz alacağının vade tarihlerinden başlatılarak hesaplanması gerekirken, hesaplamanın vade tarihinden yapıldığı belirtilmesine rağmen, yanılgılı olarak, düzenleme tarihi olan 15.10.2007 tarihinden başlatılarak fazin hesaplanması ve mahkemece bu raporun hükme esas alınması doğru olmamıştır.Öte yandan, davacı tarafça, toplam 3.244.057,83 TL alacağın kayıt ve kabulü için 15 günlük hak düşürücü süre içinde dava açılmış, 28.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep 3.569.564,99 TL'ye arttırılmış olup, mahkemece, ıslah edilen kısım da gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. İİK'nın 235/1. maddesinin 1. cümlesi "Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar." hükmünü içermektedir. Anılan yasa hükmüne göre, kayıt kabul davaları onbeş günlük yasal süre içinde açılması gereken davalardan olup, bu sürenin geçmesinden sonra ıslah yoluyla talebin artırılmasına hukuki geçerli sonuç bağlanamaz. Dairemizin 05.02.2013 tarih ve 2012/6948 E., 2013/549 K; 31.10.2013 tarih ve 5028 E., 6683 K; 12.09.2014 tarih ve 2014/902 E., 2014/5561 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.Bu durumda mahkemece, ıslah edilen tutar yönünden, ıslah tarihi itibariyle 15 günlük hak düşürücü sürenin geçtiği ve bu sürenin HMK'nın 114/2. madde hükmü uyarınca dava koşulu olduğu gözetilerek, ıslah edilen dava bölümünün, HMK'nıın 115/2. madde hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, ıslah suretiyle artırılan bu tutarın da hüküm altına alınması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı müflis şirket iflas idaresi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalı müflis şirket yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.