Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 717 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5966 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 8. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/02/2014NUMARASI : 2013/161-2014/111Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira ve aidat alacağı istemine, bu isteminin kabul edilmemesi halinde makul süre kira tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının 15/04/2009 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile müvekkiline ait taşınmazda kiracı olduğunu, davalı hakkında İstanbul 9.İcra Müdürlüğü'nün 2011/17992 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu takibe itiraz edilmesi üzerine İstanbul 7.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/982 E sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava devam ederken davalının kiralananı 14/12/2012 tarihinde tahliye ettiğini ve akti feshettiğini bildirerek kiralananın anahtarını icra dosyasına teslim ettiğini, davacıya bu hususta muhtıra gönderildiğini ancak anahtar teslimi yasaya uygun olmadığından anahtarların teslim alınmadığını, davalının kiralananı tahliye ettiğini bildirdiği tarihten itibaren kira bedelleri ve aidatları ödemediğini, bu döneme ilişkin aidatların müvekkili tarafından ödendiğini belirterek Aralık, Ocak, Şubat ve Mart ayları kira bedelleri olan 14.000 TL ve bu aylar için ödenen toplam 2.200 TL apartman giderininin tahsilini; Mahkemece, anahtarın icra dairesine tevdi ile akdin feshedildiğini kabul etmesi halinde ise; davalının sözleşme süresi dolmadan taşınmazı tahliye ederek sözleşmeye aykırı davrandığını, tahliyenin kış aylarında yapılması nedeniyle kiracı bulmanın zor olduğunu beyanla kiracının kira süresi bitmeden sözleşmeyi sonlandırılması nedeniyle fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4 aylık kira bedeli ve apartman giderlerinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, kiralananın tahliye edilerek anahtarın icra dosyasına teslim edildiğini, davacının anahtarı teslim almayarak dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, davacının taşınmazı yeniden kiraya vermek için çaba harcamadığını, kira süresinin sonuna kadar olan kira bedellerinin istenemeyeceğini, taşınmaz tahliye edildiğinden ortak gider borcundan sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının icra dairesine anahtarın teslim edildiğini bildiği halde teslim almamasının hakkın kötüye kullanılması olması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kiracı yasal tahliye ve anahtar teslimi gerçekleşinceye dek kira parasını ödemekle yükümlüdür. Davalı kiracının kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davacı kiraya verenin bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasının önlemesi için kendisine düşen ödevi yapmak durumundadır. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15/04/2009 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiraya veren tarafından, kira alacağının tahsili için takip başlatıldığı, davalı kiracının 14/12/2012 tarihinde kiralananın anahtarını icra dosyasına teslim ettiği anlaşılmış olup anahtarın icra dosyasına teslimine ilişkin muhtıranın davacıya hangi tarihte tebliğ edilmiş olduğuna ilişkin tebliğ belgesi dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Anahtarın icra dosyasına teslim edildiğinin kiraya verene tebliğ edildiğinin belirlenmesi halinde tebliğ tarihinde anahtar tesliminin gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kural olarak erken tahliye halinde kiracı anahtar teslim tarihine kadar kira bedeli ile anahtar teslim tarihinden sonra ise kiralananın aynı şartlarda yeniden kiraya verilebileceği makul süre kira bedeli ile sorumludur. Bu nedenle, kiracının anahtar teslimine kadar kira bedelinden, anahtar tesliminden sonra da makul süre kira bedeli ile bu dönemlere isabet eden aidat bedelinden sorumlu olacağı kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.