Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7161 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13377 - Esas Yıl 2013





Dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanığa atılı “Gerçeğe aykırı bilirkişilik” suçunun oluşabilmesi için; yargı mercileri veya suçtan dolayı kanunen soruşturma yapma veya yemin altında tanık dinleme yetkisine sahip kişi veya kurul tarafından görevlendirilen bilirkişinin gerçeğe aykırı mütalâada bulunması gerektiği, bunun dışındaki durumlarda ise TCK'nın 6. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kamu görevlisi sayılan bilirkişinin gerçeğe aykırı mütalâada bulunması eyleminin TCK'nın 257/1. maddesinde düzenlenen “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturabileceği,Somut olayda; sanığın, bilirkişi olarak görevlendirilip mütalâada bulunduğu Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün TCK'nın 276/1. maddesinde sayılan yargı merci veya suçtan dolayı kanunen soruşturma yapma veya yemin altında tanık dinleme yetkisine sahip kişi veya kurul olarak değerlendirilemeyeceğinden sanığın kanıtlanan eyleminin TCK’nın 257/1. maddesi kapsamındaki suçu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Kabul ve uygulamaya göre de;Tayin olunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında birgün için takdir edilen miktarın belirlenmesinde uygulanan kanun maddesinin karar yerinde gösterilmemesi, Kanunu aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.