Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7118 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3270 - Esas Yıl 2013





Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan 14.10.2008 tarihli protokol gereğince müvekkiline verilen 15.09.2009 keşide tarihli, 266,650 USD bedelli çeke dayalı olarak Kadıköy 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/23894 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip yapıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın kaldırılmasına ve borçlu şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, 14.10.2008 tarihli sözleşmenin mutlak butlanla batıl olduğunu, sözleşmeye göre çeklerin, hissedarların 21 numaralı parseldeki tüm hisselerini şirkete devretmesi karşılığında verildiğini, bu sözleşmenin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi niteliğinde olduğunu, bu tip sözleşmelerin Borçlar Kanunu'nun 22.Türk Medeni Kanununun 706. Ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca re'sen düzenleme şeklinde yapılmış olmasının geçerlilik şartı olduğunu, bu şarta uyulmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verilen çekler nedeniyle de şirketin sorumluluğunun olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davalı şirketin iflasına dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce bozulmuştur.Bu kez davacı vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.Davacının da aralarında bulunduğu kimselerle davalı arasında yapılan ve uyuşmazlığın temelini oluşturan 14.10.2008 tarihli sözleşme, esasen 31.12.1991 tarihli sözleşmenin tasfiyesi niteliğinde olup kat mülkiyeti tesisi, taksim, bir kısım eksik imalatın tamamlanması, mantolama ve peyzaj gibi yeni inşa işlerinin yapılması dışında, yanlar arasındaki dava ve tedbirlerin sonlandırılarak sulh olunması maksadıyla yapılmış karma (karışık muhtevalı) bir sözleşmedir. Bilindiği gibi karışık muhtevalı sözleşme yasalarda düzenlenmiş, (tipik) sözleşmelerin edimlerinin ve esaslı unsurlarının, kısmen veya tamamen yasanın öngörmediği bir bütünlük içinde birleştirilmesiyle oluşan müstakil ve tek bir sözleşme türüdür. Ne var ki, karışık muhtevalı sözleşmeler yasada düzenlenmiş birden çok sözleşmenin karışmasından oluşmuş ise de hukuki değerlendirme noktasında her bir edimin müstakilen ait olduğu sözleşmeye göre ele alınması mümkün olmayıp, sözleşmenin bir bütün olarak kavranmasını ve uyuşmazlıkların da buy olla çözülmesini gerekli kılmaktadır. (Kuntalp, E.: Karışık Muhtevalı Akit, Ankara 1971, s.155)Mahkemece hukuki değerlendirem yapılırken dikkate alınması gereken husus, sözleşmenin parçalar halinde değil bir bütün olarak ele alınması gerekliliğidir.Diğer taraftan 30.09.1988 gün ve 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda (RG.,21.12.1988 gün ve 20026 s.) da belirtildiği gibi yasal şekil şartına bağlandığı halde, bu şekle uygun biçimde yapılmamış bir sözleşmeden doğan edimlerin kısmen ifa edilmesinden sonra, tarafların şekle aykırılığı ileri sürmesinin, Türk Medeni Kanununun 2.maddesinde ifadesini bulan hakkın kötüye kullanımı olduğunun kabulü gerekir.Nitekim, davacı yan sözleşmeden doğan bir kısım edimlerin karşılıklı ifa edildiğini ve geri dönüşü olmayacak biçimde bir kısım davalardan feragat edildiğini ileri sürmüştür.Bu durumda mahkemece, davacının sözünü ettiği şekilde sözleşmeye dayalı kısmi ifa olup olmadığının anlaşılabilmesi bakımından, taraflara delil ikame ve ibraz olanağı sağlanmalı ve yukarıda gösterilen ilkeler çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmelidir.Yerel mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken, Dairemizin 06.12.2012 gün ve 2012/4450-7203 E.K. sayılı kararında gösterilen 14.10.2008 tarihli protokolün Borçlar Kanunu 12. maddesi uyarınca resmi şekilde olması ve protokolün 5-7 numaralı maddelerindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmemesine göre bir karar oluşturulması yönündeki bozma gerekçesinde isabet bulunmamakla, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile kararın belirtilen değişik gerekçe ile BOZULMASINA karar vermek gerekmiştir.SONUÇYukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 06.12.2012 gün ve 2012/4450-7203 E.K. sayılı kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının belirtilen değişik gerekçe ile BOZULMASINA, peşin harcının istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.