Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7056 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7715 - Esas Yıl 2012





İstemin Özeti : ... Atatürk Devlet Hastanesi Müdür Yardımcısı olan davacının 657 sayılı Kanunun 125/B-(a) maddesi uyarınca kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 01.02.2011 tarihli ve 20239 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işleme karşı davacı tarafından yapılan itirazın idarece cevap verilmemek suretiyle 06.05.2011 tarihi itibarıyla reddi üzerine, yasal dava açma süresi içinde dava açılmadığı, 22.08.2011 tarihinde açılan davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda Balıkesir İdare Mahkemesince verilen 27/03/2012 tarihli ve E:2011/1453, K:2012/667 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hâkimi : Mustafa KuşDüşüncesi :Temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAKarar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 22/12/2015 tarihinde esas yönünden oybirliği gerekçe yönünden oyçokluğu ile karar verildi.(X) - KARŞI OY :657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ''İtiraz'' başlıklı 135. maddesinde; "Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir." düzenlemesine yer verilmiştir.Anılan Kanun'un 134 üncü maddesine dayanılarak Bakanlar Kurulunun 17.09.1982 tarihli ve 8/5336 sayılı Kararı ile hazırlanarak 24.10.1982 tarihli ve 17848 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe konulan Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin, “Disiplin Kurullarının karar süresi ve usulü ” başlıklı 11. maddesinde; “Disiplin Kurulları kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili işlerde soruşturma dosyasını aldıkları tarihten itibaren; uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazlar ile ilgili işlerde itiraz dilekçesi ile cezaya ilişkin karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren, 30 gün içinde kararlarını verirler.” hükmü yer almaktadır.Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel hakkında, disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı, kararın kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı ise yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.İtiraz, ilgili personel hakkında verilen disiplin cezasının niteliğine göre disiplin kuruluna ya da yüksek disiplin kuruluna başvuru yolu olan ve kanunla tanınan (idari) bir haktır. Bu hakkın kullanımında;a-) Yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmeyen, ya da bu süre geçtikten sonra yapılan itirazın süresinde olmaması nedeniyle disiplin cezaları kesinleşir ve bu kesinleşme tarihinden itibaren 60 gün, yani (7+60=) 67 gün içerisinde dava açılması gerekir.b-) Yedi günlük süre içinde yapılan itiraz hakkında itiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorunda olduklarından, ilgili personelin yedi günlük itiraz süresi ile itiraz mercinin otuz günlük karar verme süreleri de (7+30) gözetilerek, itiraz üzerine verilen kararın ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren dava açma süresi olan 60 gün içerisinde dava açılması gerekir.c-) Yedi günlük süre içinde yapılan itiraz hakkında, itiraz mercileri otuz gün içinde kararlarını vermediği hallerde, bu süreyi (7+30) takip eden ve dava açma süresi olan 60 gün içerisinde kalan ve toplam (itiraz kararının ilgiliye tebliğ tarihide gözetilerek) 97 gün içerisinde dava açılması gerekir.d-) İtiraz mercileri, otuz gün içinde itiraz hakkında bir karar vermemekle birlikte, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içerisinde kalan ve toplam (7+30+60=) 97 gün içerisinde, personelin itiraz dilekçesi ilgi tutularak bir karar verilmiş ise; bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde dava açılması gerekir. Dosyanın incelenmesinden, davacının hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda 657 sayılı Kanunun 125/B-(a) maddesi uyarınca 01.02.2011 tarihli ve 20249 sayılı işlemle kınama cezasıyla cezalandırıldığı, 28.02.2011 tarihinde tebliğ edilen dava konusu işleme karşı davacı tarafından 07.03.2011 tarihinde itiraz edildiği, yapılan ititrazın altmış gün içinde cevap verilmemesi suretiyle 06.05.2011 tarihi itibarıyla zımnen reddedildiği ancak söz konusu itirazın görüşüldüğü 04.05.2011 tarihli disiplin kurulu toplantısında alınan ititrazın reddine dair kararın davacıya 04.07.2011 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu davanın ise 22.08.2011 tarihinde açıldığı görülmektedir.Bakılan olayda, dava konusu işlem davacıya 28.02.2011 tarihinde tebliğ edildiğine ve davacının da 7 günlük itiraz süresi içerisinde kalan 07.03.2011 tarihinde Merkez Disiplin Kuruluna itiraz ettiğine göre, Disiplin Kurulunca bu tarihi takip eden 30 gün içinde itiraz hakkında bir karar verilmediğinden, dava konusu işlem bu tarihi takip eden 07.04.2011 tarihinde kesinleşmiş olup; davacının 08.04.2011 tarihinden itibaren başlayan ve 2577 sayılı Kanunda öngörülen 60 günlük süre içerisinde ve en son 07.06.2011 tarihinde dava açması gerekeceği açıktır.Öte yandan; Merkez Disiplin Kurulunca otuz gün içinde itiraz hakkında bir karar verilmemekle birlikte, davacının itiraz dilekçesi ilgi tutularak verilen ve 04.07.2011 tarihinde davacıya tebliğ edilen Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Disiplin Kurulunun 04.05.2011 tarihli ve 2011/4-31/1 sayılı kararı, yukarıda bahsedilen dava açma süresini ihya etmeyeceğinden, davanın bu yönüyle de süresinde açılmadığını ayrıca belirtmek gerekmiştir. Bu duruma göre, dava konusu işleme karşı davacı tarafından yapılan itirazın idarece cevap verilmemek suretiyle 06.05.2011 tarihi itibarıyla reddi üzerine, yasal dava açma süresi içinde dava açılmadığı, 22.08.2011 tarihinde açılan davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığına ilişkin temyize konu karar gerekçesinde hukuki isabet bulunmamakta ise de; idare mahkemesince verilen karar sonucu itibarıyla yerinde görüldüğünden, davacının temyiz isteminin reddiyle kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibarıyla onanması gerekeceği görüşüyle, kararının gerekcesine katılmıyorum. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilen davanın sonuç bölümünün kısmi dava niteliğinde olması Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 06.06.2016 gün ve 2011/680 E., 2012/303 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 10.07.2013 gü DENKLEŞTİRİCİ ADALET İLKESİ - Bilirkişi raporu - Tazminat hesabı - satış bedeli - Ödeme tarihi - HESAPLANMASI - rayiç değer - alım gücü - TAŞINMAZ MAHKEMESİ : GAZİANTEP 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/10/2013NUMARASI : 2011/523-2013/605Taraflar arasında görülen adi ortaklık davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması dahili davalı vekili tarafından istenilmekle; tar İcra kefaletinde eşin rızası- Kefaletin geçerliliği-Şikayet halinde kefaletin geçersizliğine karar verilemeyeceği-İcra emrinin iptali MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya iç Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?