Karar: Davacı vekili, müvekkilinin kurulduğu ilk günden beri davalı kooperatifin üyesi olup aidat bedellerini ödediğini, ancak davalı kooperatifte meydana gelen yolsuzluklar nedeniyle herhangi bir kooperatif hissesinin üzerine tescil edilmediğini, kooperatif yöneticileri hakkında ceza davaları açıldığını ileri sürerek, müvekkilinin yaptığı ödemeler dikkate alınarak davalı kooperatifte bulunan hissesisinin tesciline, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere hisse değeri olan 45.000.00 TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davacının müvekkili kooperatifin üyesi olmadığını, üye defterinde kaydı bulunmadığını, ancak müvekkili kooperatifin eski baş-kanının usulsüz işlemleri sonucu sanki üyeymiş gibi kendisinden aidat tahsil edildiğini, davacıya herhangi bir konut tahsis edilmediğini, bu nedenle davacının hükmen tescil talebinin yasal olarak mümkün olmadığını, davacının bir an için eski ortak olduğunun kabulü halinde ise, davacının davalıya borcu olup bu borcun ödenmemesi üzerine üyelikten ihraç edilip bu kararın kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; davacının davalı kooperatife üyeyken yönetim kurulunun 25.05.2001 tarih 57 Sayılı Kararı uyarınca borcunu ödenemediği için ortaklıktan ihraç edildiği, davacının davalı kooperatifin 1993/2001 tarihlerindeki hazi-run cetvellerinde kayıtlı olduğu, davacının yasal olarak davalı kooperatife üye olmamasına rağmen ödediği aidat bedellirini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebileceği, bu ödemelerin dava tarihi itibariyle güncel değerinin 20.963.09 TL olduğu gerekçesi ile, davacının tescil talebine ilişkin davasının reddine, alacak talebinin de kısmen kabulü ile 20.963.09 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.Dava; kooperatif hissesinin hükmen tescili, bunun mümkün olmaması halinde 45.000.00 TL’nin faizi ile tahsiline ilişkindir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1. maddesinde kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların hesaplaşma süresi ve yükümlülükleri düzenlenmiş olup buna göre ayrılan ortak ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ortaklıktan ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra payına düşen miktarı talep edebilir. Bu istek ise, bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra ileri sürülebilir.Bu durumda, mahkemece açıklanan hususlar üzerinde durulup bilirkişi kurulundan bu yönde araştırma ve hesaplama yaptırılmaksızın davacının ödediği aidat bedelinin güncel tutarı üzerinden tahsil kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.SONUÇYukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.