Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı N.. P.. mirasçıları vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili davacı tarafından borçlu E.. A..'a tekstil makinası satıldığı ve karşılığında 97 adet toplam bedeli 147.000 Euro olan bonoların teslim alındığını, vade tarihinde borcun ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine icra takiplerinin başlatıldığını, borçluya ait taşınmazın Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü'nün 2008/14008 Esas sayılı dosyası kapsamında satışının yapıldığını, bedelin tüm alacakları karşılamaması üzerine sıra cetveli düzenlendiğini, düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili davacının alacaklı olduğu takip dosyalarının davalının alacaklı olduğu Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü'nün 2008/14008 Esas sayılı dosyasından sonra yer aldığını, davalı alacaklıların takibine konu alacağın gerçek bir alacak olmadığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak gayesi ile muvazaalı alacak dosyası oluşturduğunu, borçlu E.. A.. ile alacaklı görünen N.. P..'ın dünür olduklarını, muvazaalı icra takibi tarihi ile alacaklının avukatına vekalet verdiği tarihin aynı olduğunu, takibe dayanak bononun her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğunu ileri sürülerek, Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü'nün 2008/14008 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin iptalini davalıya isabet eden paydan öncelikle müvekkili alacağının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı N.. P.. vekili, sıra cetveli düzenlenen satışa konu taşınmazın davacıya satış ve tescilinin yapıldığını, davacının amacına ulaşmış olduğunu, müvekkiline satış bedelinin ödenmesini geciktirmek için eldeki davayı açtığını, davacının takiplerin dayanağının da senet olduğunu, tarafların dünür olmalarının borç-alacak ilişkisinin muvazalı olduğunu göstermediğini, icra takip tarihi ile vekalet tarihi arasındaki ayniyetin muvazaaya işaret etmediğini, Bakırköy 5. İcra Ceza Mahkemesi nezdinde alacaklıyı zarara uğratma maksadı ile kasıtlı olarak mal varlığını eksiltme istemli davanın reddedildiğini, Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/173 Esası üzerinden benzer nitelikte açılan davanın da reddedildiğini, muvazaa iddiasının doğru olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Dahili davalı E.. A.. vekili, sıra cetveline itiraz davalarında borçluya husumet yöneltilemeyeceği, davacının geçerli bir taşınmaz haczinin bulunmadığını, ihale sonucu taşınmazı adına tescil ettiren ve parayı ödeyen kişinin davacı olduğunu, davacının kendi ödediği bedel yönünden hak talebi ve sıra cetveline itirazın hukuki menfaat yokluğunda reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalı N.. P.. ile herhangi bir muvazaalı işleminin sözkonusu olmadığını, bu maksatla hareket edilse idi satış aşamasında taşınmazı alacağa mahsuben davalı N.. P..'ın alması gerektiğini, davalının haczinin ve takibinin davacının haczinden önceki tarihli olduğunu, müvekkilinin elinden çıkan taşınmaz bedelinin bu sıra esas alınarak paylaştırılması gerektiğini, müvekkili tarafından alacaklılarını zarara uğratmak maksadı ile herhangi bir malvarlığı değerinin elinden çıkarılmadığını savunurak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı alacaklı tarafça sıra cetvelinden kendisine para ayrılan alacağın varlığı ve miktarı takipten önce düzenlenmiş belgeler ve usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davalı N.. P.. yasal mirasçıları-dahili davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne, sıra cetvelinde yer alan bir alacaklının diğer alacaklıların alacağının esas ve miktarına itiraz edebilecekleri düzenlendiğinden, sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun davalı sıfatı olmadığı gerekçesiyle, dahili davalı E.. A.. hakkındaki davanın pasif husumet ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı N.. P.. mirasçıları vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı N.. P.. mirasçıları vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, N.. P.. mirasçıları vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.