Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 697 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 32755 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ihale alıcısı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Şikayetçi borçlu ...'nin, satış ilanının kendisi adına Av....'na yapılmasının adı geçen avukatın dosyada vekaletnamesi olmadığından hukuka uygun olmadığını, kendisine yapılan satış ilanı tebligatının da usulsüz olduğunu ve ihalenin açılış miktarının, muhammen bedelin %50'si ve yapılan masrafları karşılamadığını ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetçi borçlu asile yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu ve satış bedelinin, muhammen bedelin %50'si ile satış masrafları ve rüçhanlı alacakları karşılamadığı gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18.maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.Somut olayda; Av....'nun borçlu vekili olarak kıymet takdirine itiraz ettiği, adı geçen borçlu vekilinin kıymet takdirine itirazı sonucu ..... İcra Hukuk Mahkemesi'nce verilen 13.12.2012 tarih ve 2012/215 E.- 575 K. sayılı kararda adı geçen avukatın borçlu vekili olarak gösterildiği, bu kararın da takip dosyası içerisinde bulunduğu, böylece şikayetçi borçlunun takipte adı geçen vekille temsil edildiği anlaşılmaktadır. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, kıymet takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz.Takip dosyasında satış ilanına ilişkin tebligatın 30.01.2014'te borçlu asile, 28.01.2014'te ise borçlu vekiline yapıldığı görülmektedir. Her ne kadar borçlu asile yapılan tebliğ işlemi mahkemenin de kabulünde olduğu gibi usulsüz olsa da; vekil ile takip edilen işlerde yukarıda da belirtildiği üzere vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması sonuca etkili değildir.İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (somut olayda vekil ile temsil olunduğundan borçlu vekiline) tebliğ edilmelidir. Satış ilanının borçlu vekiline tebliğ edildiği anlaşıldığına göre, mahkemenin bu yöndeki ihalenin feshi sebebi yerinde değildir.Öte yandan İ.İ.K.’nun 106-144. maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış olup, aynı Kanunun 129. maddesine göre, artırma bedelinin, malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerekir. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir.İİK'nun 129. maddesinde yer alan rüçhanlı alacak, taşınmazla temin edilen ipotekli alacakları ifade etmektedir. Rüçhanlı alacak takip yapan alacaklı dışındaki diğer kişilerin rüçhanlı alacaklarıdır. Belediyenin emlak vergisi alacağı sıra cetvelinin düzenlenmesinde dikkate alınacak bir husustur.Somut olayda taşınmazın 2. arttırmada 68.500,00 TL'ye satıldığı, satış bedelinin, 128.250,00 TL. olan tahmini değerin %50’si olan 64.125,00 TL ile satış gideri olan 3.000,00 TL'nin buna ilavesi ile oluşan toplam miktarı karşıladığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, ihale bedelinin, taşınmazların muhammen bedelinin %50’si ile satış ve paylaştırma giderleri toplamı üzerinde olması nedeniyle ihale İİK.nun 129/2.maddesine uygundur.Bu durumda ihalenin feshini gerektirecek başka bir husus dosyada tespit edilmediğinden mahkemece ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :İhale alıcısı ...'ın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.