Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 695 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20406 - Esas Yıl 2013





İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, davalı alacaklı vekili tarafından borçlu ... hakkında.İcra Müdürlüğü'nün 2013/1278 sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, İcra Müdürlüğü'nün 2013/274 talimat sayılı dosyasıyla müvekkili şirketin Organize Sanayi Bölgesi ...adresinde müvekkili şirkete ait menkullerin haczedilerek muhafaza altına alındığını, haczedilen menkullerin müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkili şirketin haciz yapılan adreste 28 yıldır faaliyet gösterdiğini ve borçlu şirketle bir ilgisi bulunmadığını iddia ederek davanın kabulü ile haczedilen menkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, asıl takibin yapıldığı Bursa İcra Hukuk Mahkemelerinde bu davanın açılması gerektiğini, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini istemiş; ayrıca, haciz yapılan adreste borçlu şirkete ait birçok belgenin bulunduğunu, haczin yapıldığı yerde borçluya ait belgelerin ele geçirilmiş olması halinde İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin alacaklı yararına sayılacağını, bu karinenin aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanmadıkça 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda: davalı alacaklı vekili tarafından borçlu .... hakkında ..İcra Müdürlüğü'nün 2013/795 sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra .İcra Müdürlüğü'nün 2013/171 talimat sayılı dosyasıyla .. adresinde haciz yapılarak bir takım nenkullerin haczedildiği,talimat İcra dairelerinin bağlı bulunduğu mahkemelerin yetkisini düzenleyen HUMK'nın 512.maddesindeki düzenlemenin 6100 sayılı HMK'da yer almadığı, bu sebeple İİK'nun 96, 97 ve 99.maddelerine göre istihkak davasının asıl takibinin yapıldığı icra mahkemesinde görüleceği, buna göre asıl takibin yapıldığı .. İcra Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.1086 sayılı HUMK’nun 512/1. maddesinde düzenlenen istihkak davalarının eşyanın bulunduğu ya da icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceğine dair özel yetki kuralı HUMK'nun 9. maddesindeki genel yetki kuralına ayrıcalık oluşturmakla birlikte genel yetki kuralını ortadan kaldırmadığı ve İİK’nun 50. maddesi gereğince de HUMK’nun yetkiye ilişkin hükümleri takip hukukunda da uygulandığı için hacizden doğan istihkak davaları genel yetki kuralınca, yasada ayrıca düzenlenmiş olmadıkça (taşınmazlarda ve iflastaki istihkak davası gibi,) davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir, özel yetki kuralı uyarınca da; haciz icra takibinin yapıldığı yerde uygulanmış ise bu yer ya da icra takibinin yapıldığı yer talimat aracılığı ile uygulanmışsa hacizli malın bulunduğu yer icra mahkemesinde açılabiliyordu. (HUMK’nun 512/1, 9, İİK’nun md. 97–99. maddeleri).Somut olayda dava, 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olup bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir. Bu durumda İİK’nun yetkiye ilişkin 4 ve 50. maddeleri ayrıca 6100 sayılı HMK’nun 5 ve 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılması mümkündür. HMK’nun 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. Aksi halde HMK’nun 19, 331. maddeleri uyarınca yetkisizlik kararı verilmesi gerekir.Davalı alacaklı taraf cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuştur. Davalı borçlunun yerleşim yeri Eskişehir (merkez) sınırları içinde kalmaktadır. Dava da Eskişehir'de açılmıştır.Bu durumda yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.