Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6916 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 4602 - Esas Yıl 2011





Dava, mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, miras bırakan ile evli iken miras bırakanın öldüğünü ve TMK'nın 156. maddesine göre, batıl bir evliliğin ancak hakimin kararıyla sona ereceğini, mutlak butlan halinde bile evlenme, hakimin kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğuracağını, buna rağmen davalılar tarafından alınan mirasçılık belgesinde kendisine pay verilmediğini ileri sürerek önceki günlü mirasçılık belgesinin iptali ile bütün mirasçıları gösterir yeni mirasçılık belgesinin verilmesini istemiştir.Davalılar, miras bırakanın evlilik anında yaşlı ve akıl hastası bir kişi olduğunu, davacının bu durumdan yararlanmak amacıyla evlendiğini, evliliğin iptali davası açtıklarını, Aile Mahkemesince evliliğin iptaline karar verildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, miras bırakanın evli iken vefat ettiğini, TMK'nın 156. maddesi uyarınca, davalının mirasçılık sıfatının devam ettiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Dava dosyası ve eklerinin incelenmesinde; miras bırakan 1920 doğumlu İsmail in 21.09.2006 tarihinde davacı P. ile evlendiği, 23.06.2007 tarihinde vefat ettiği,davalılar tarafından A.7. Sulh Hukuk Mahkeme -si'nden 2010/2718-2010/2523 E.K. sayılı mirasçılık belgesinin alındığı bu ilamda davacıya pay verilmediği, davalılardan A. tarafından A.11.Aile Mahkemesi'ne 31.05.2007 tarihinde açılan mutlak butlan sebebine dayalı evliliğin iptali davasının 08.05.2009 tarihinde kabul edildiği, davacı tarafından temyiz edilen bu kararın Yargıtay 2.Hukuk Dairesi tarafından 22.09.2010 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.Türk Medeni Kanunu'nun 159.maddesine göre; evlenmenin butlanını dava etme hakkı mirasçılara geçmez. Ancak, mirasçılar açılmış bir davayı sürdürebilirler. Dava sonucunda evlenme sırasında iyi niyetli olmadığı anlaşılan sağ kalan eş, yasal mirasçı olamayacağı gibi, daha önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları da kaybeder. Bu yasal düzenleme uyarınca, sağ kalan eşin, evliliğin akdi sırasında iyi niyetli olup olmadığının tespiti gerekir. Evliliğin iptaline karar veren A.11.Aile Mahkemesi miras bırakan İ.'nin evlilik sırasında 86 yaşında yaşlı, demans ve Parkinson gibi akıl hastalıklarına düçar bir kişi olduğunu, yakın komşusu olan P.'nin bunu bilerek evlendiğini ve bu evliliğin kurulmasında P.'nin iyi niyetli olmadığını kabul ederek evliliğin iptaline karar verdiği, Aile Mahkemesinin bu kararının Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu olgu gözetildiğinde evlenmenin yapıldığı sırada iyi niyetli olmayan sağ kalan eşin mirasçı olamayacağı kuşkusuzdur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2011/7-695 E.K. sayılı kararında da Dairemizin bu yöndeki görüşü benimsenmiştir.Hal böyle olunca, açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgililerine iadesine, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.