Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6915 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10712 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK’nın 85/1, 22/3, 62/1, 63, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanığın idaresindeki beton mikseri kamyonu ile gündüz vakti, yaya ve araç trafiğinin yoğun olduğu meskun mahalde, Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi üzerinde seyir halinde iken, sol taraftaki 2113 nolu Sokağa dar kavis ile döndüğü sırada, sokağın sağından soluna geçmekte olan beş yaşındaki çocuğa, geçişini tamamlamak üzere iken çarpması şeklinde gerçekleşen olayda; “... sanığın öngördüğü neticeyi istememesine rağmen meslek haline getirdiği şoförlük faaliyetini yürütürken yoğun yaya geçişinin olduğu yola yönelirken hızını azaltmadığı, dönmeden önce sokak karşısında konumlanarak durmadığı, karşı taraftan gelen trafiği ve döneceği yolda ki trafik ve yaya akışını kontrol etmeksizin dar ve kavisli yola hızlı şekilde girmek suretiyle kazanın meydana gelmesinde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu....” şeklindeki isabetsiz gerekçe ile sanığa hükmolunan cezada TCK'nın 22/3 maddesi gereğince arttırım yapılmak suretiyle sanığa fazla ceza tayini,2-Sanığın asli kusurlu olarak bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiği kazada, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken; 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi göz önüne alınarak suçun işleniş biçimi, mağdurların yaralanmalarının niteliği, sanığın taksire dayalı kusurunun derecesi nazara alınmak suretiyle adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek ve alt sınırdan çok fazla uzaklaşmak suretiyle sanığa fazla ceza tayini ile TCK'nın 50/4 maddesi hükmü uyarınca taksirli suçlardan dolayı hükmedilen hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği, müşteki Neşe Samsama'nın 20.09.2013 havale tarihli dilekçesi ile maddi ve manevi tüm zararlarının giderildiği ve şikayetten vazgeçtiğini beyan etmesi karşısında, müştekilerin zararlarının giderildiği hususu da gözetilip, dosyada bulunan adli sicil kaydına göre sabıkası bulunmayan, duruşmadaki iyi hali nedeniyle hakkında TCK'nın 62. maddesi uygulanan sanık hakkında, lehe hüküm talebi de gözetilerek kişilik ve sosyal ekonomik durumu dikkate alınarak, tayin edilen hapis cezasının TCK'nın 50/1-a, 50/4. maddesi gereğince paraya çevrilip çevrilmeyeceğinin tartışılmaması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.