Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6891 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3293 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiKarar tarihi : 18/04/2014Suç : 2863 sayılı Kanuna AykırılıkHüküm : 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:22/04/2008 tarihli iddianame ile sanık hakkında, Teos Antik Kenti 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunan arazi üzerine çukurlar açarak beton direkler diktiği ve arazinin etrafını tel örgüyle çevirdiği iddiasıyla dava açıldığı, sözü edilen eylem ... ada, ... parsel üzerinde gerçekleştirildiği halde, 24/10/2008 tarihli olay yeri keşfinden sonra düzenlenen 06/11/2008 tarihli bilirkişi raporunda, suça konu taşınmazın hataen ... ada, ... parsel olarak gösterildiği, bununla birlikte, iddianame içeriğinde ada - parsel numarasına yer verilmeyip sadece eylem açıklandığından, “sanığın kullanımında bulunduğu iddia olunan ... ada ile sanığın bir ilgisinin bulunmadığı, dolayısıyla şikayet edilen eylem ile sanık arasında fiili ve hukuki irtibat olmadığı” gerekçesine dayanılarak beraat hükmü tesisinde isabet görülmediği, ancak, sanığın 14/04/2008 tarihinde Cumhuriyet Savcılığı'nda ve 18/06/2008 tarihinde mahkeme huzurunda verdiği benzer ifadelerde, dava konusu eylemleri 4 yıl önce gerçekleştirdiğini beyan ettiği, dosya içerisinde mevcut 15/09/2013 tarihli inşaat bilirkişisi raporunda, zeminde çukurlar açılarak içine beton direkler dikilmiş ve ayrıca kazı yapılarak beton büzler döşenmiş olduğunun, anılan fiziki müdahalelerin 2004 yılında yapılmış olabileceğinin belirtildiği, sanığın sözü edilen savunmaları ile bilirkişi tespiti birbiriyle uyumlu olduğundan, 2004 yılının suç tarihi olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK'nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 2004yılından itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK'nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 21/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.