Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6875 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8296 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : CMK'nın 231/11. maddesi gereğince açıklanan; TCK'nın 179/3-2, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen 26/11/2010 tarih ve 2010/271-2010/714 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu hüküm CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanmakla, sanık tarafından temyiz edilen hüküm incelendi;Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK'nın 34/1, 230/1-c, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve davanın tarafı olmayan üçüncü kişileri ikna edecek ve inandıracak ayrıca Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay'ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapması ve bu açıdan gerekçelerde disiplin işlemini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm delillerin, bu deliller konusunda mahkemece ulaşılan sonuçların iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, dava konusu eylemin sabit olup olmadığı, sabit ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı konusundaki mahkeme kabulünün, duraksamaya yol açmayacak biçimde kararda gösterilmesi gerektiği bu zorunluluğun hükmün açıklanması halinde de aynen devam ettiği gözetilmeden, bu ilkelere aykırı olarak, gerekçeden yoksun iddia, kabul, nitelendirme ve bu sonuca neden ulaşıldığına ilişkin gerekçeye yer verilmeksizin hükmün açıklanması kararının gerekçelerinin gösterilmesi ile yetinilmesi sonucu karar verilmesi,Kabule göre de;TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan 18 yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, sanık hakkında 25 gün hapis cezasının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlara çevrilmesinin gerektiği nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.