Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6858 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3843 - Esas Yıl 2014





YİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Bakırköy 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/11/2013NUMARASI : 2013/669-2013/1183DAVACI : BORÇLU :Emine KılıçDAVALI : ALACAKLI:Ramiz UncuoğluYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Hava Kandemir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, dayanak senedin, sunulan protokol kapsamında taşınmaz satışının teminatı olarak verildiğini belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, teminat olgusu ispat edilemediğinden ve protokolde takip alacaklısının imzası bulunmadığından istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK’nun 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 E, 2001/257 K. sayılı ve yine HGK’ nun 20.06.2001 T. ve 2001/12-496 sayılı kararları). Somut olayda, takibe konu edilen senedin arka yüzünde “1869 ada 1 parsel teminat olarak verildi” ibaresinin yer aldığı görülmektedir. İş bu ibare senedin hangi ilişkinin teminatı olduğunu ispatlamaktadır. Kaldı ki, bu hususu dosyada mevcut 19/10/2012 tarihli protokol de teyit etmektedir. Takip tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 sayılı TTK'nun 778/1-a maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 687/1. maddesi gereğince, kural olarak, bonodan dolayı kendisine başvurulan kimse, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan def'ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez. Bu kuralın istisnası da aynı fıkrada düzenlenmiştir. Buna göre, hamil, bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş ise, borçlu, keşideci veya önceki hamillerle arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan def'ileri müracaatta bulunan hamile karşı da ileri sürebilecektir. Bu açıklamalardan da anlaşıldığı üzere, şikayete konu takip dayanağı senedin arka yüzünde bulunan ifadeye rağmen senedi alan alacaklının teminat olgusunu bilmediği kabul edilemez ve iyiniyetli olduğundan bahsedilemez. Dolayısıyla teminat iddiası alacaklı hamile karşı da ileri sürülebilir.6102 sayılı TTK’nun 776/1-b maddesi gereğince, bononun “kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini” içermesi zorunludur. “Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadi” bononun zorunlu unsurlarından olup, bulunmaması halinde senet kambiyo vasfında kabul edilemez.O halde, mahkemece, takibe konu senet kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadi unsurunu taşımadığından kambiyo vasfında olmayıp, takibin İİK.nun 170/a.maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.