Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 685 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 690 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ : Mersin 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/04/2010NUMARASI : 2010/172-2010/402Taraflar arasındaki “Şikayet” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 3.İcra Hukuk Mahkemesince istemin reddine dair verilen 13.05.2009 gün ve 2009/373-573 sayılı kararın incelenmesi şikayetçi/borçlular tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 8.12.2009 gün ve 2009/15601-24312 sayılı ilamı ile;(...Tebligat Kanununun 21 .maddesinde; kendisine tebligat yapılacak kimse veya muhatap namına kendisine tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbirinin adreste bulunmaması halinde yapılacak işlemler açıklanmıştır.Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Tüzüğünün 28.maddesinin birinci fıkrasında, “Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunamazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir.” hükmü öngörülmüştür.Tüzüğün 28.maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı hakim tarafından denetlenebilir.Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında borçlulara örnek 7 ödeme emrinin aynı adreste Tebligat Kanununun 21 .maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. Tebliğ şerhini havi tebligat parçasında “Muhatabın işe gittiği komşu M... S... ’nin imzasız beyanından anlaşılmıştır.” ibaresi mevcuttur.Tebliğ şerhinin içeriğinden, beyanda bulunan komşu M... S... nin beyanını imzalamaktan çekinip çekinmediği anlaşılamadığından, muhatabın adreste olmamakla birlikte tevziat saatlerinden sonra geleceği tevsik edilememiştir.Öte yandan tebligatta komşu olarak beyanda bulunan M... S...’nin tebligat yapılan adresin bulunduğu apartmanda ikamet etmediği, anılan kişinin yan apartmanın zemin katındaki elektronik dükkanının sahibi olduğu 24.04.2009 tarihli zabıta tutanağı ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmaktadır.Bu durumda tebliğ memuru yukarıda açıklanan ilkelere uymadığı için, 7201 Sayılı Kanunun 21.maddesine göre yapılan tebligat, usulüne uygun bir tebliğ işlemi olarak değerlendirilemez.Bu nedenle 7201 Sayılı Kanunun 32.maddesi gereğince borçluların öğrenme tarihi olan 24.03.2009 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü zorunludur.Mahkemece şikayetin kabulü yerine şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDENLER : 1-Şikayetçi/borçlu F... A.... vekili 2-Şikayetçi/borçlu G... A.... vekili HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu’nca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:İstek, icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir.Mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş; şikayetçi/borçluların temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümüne aynen alınan nedenlerle hüküm bozulmuştur.Mahkemenin önceki kararda direnmeye ilişkin kararı şikayetçi/borçlular vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Hukuk Genel Kurulunca işin esası incelenmeden önce temyiz edenlerden şikayetçi/borçlu F... ’in ise temyiz dilekçesinin süresinde verildiği kabul edilmekle birlikte, şikayetçi G... A... ’ın yasal süre içinde temyiz isteminde bulunup bulunmadığı ön sorun olarak ele alınmıştır. Direnme kararının diğer borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu’na gönderilen dosya, evrak arasında borçlu G... tarafından yapılan şikayete ilişkin birleşen dosya yer almamakla, bu eksiğin ikmali için 22.09.2010 gün ve 2010/12-387-399 sayılı kararla mahalline iade edilmiştir.Mahkemece eksiğin ikmalinden sonra şikayetçi/borçlu G... A... vekili direnme kararını 08.11.2010 tarihinde harçlandırdığı dilekçe ile temyiz etmiş; dilekçesinde alacaklı İ... S... ve arkadaşlarının müvekkilini cebir ve şiddet kullanmak suretiyle kaçırmaya çalışmaları üzerine haklarında Mersin Asliye 4.Ceza Mahkemesinde 2008/1087 sayı ile kamu davası açılarak adı geçenlerin mahkumiyet aldıklarını, müvekkilinin sürekli tehdit altında olması nedeniyle adres değiştirdiğini, halen Ankara’da ikamet ettiğini, bozma ilamı ile bozma sonrası duruşma günü ve direnme kararının müvekkilinin ikamet etmediği adrese ve usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle karardan yeni haberdar olduklarını ifadeyle temyiz istemlerinin kabulü ile direnme kararının bozulmasını istemiş; dilekçesine ceza mahkemesi kararı ile müvekkilinin Ankara’da ikamet ettiğine ilişkin belgeleri eklemiştir. Şikayetçi/borçlu M... S...’a direnme kararı Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre 16.05.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ne var ki, dosya kapsamında yer alan adres ve tebligatlar kapsamına; adı geçenin söz konusu adresine yapılan tebligatın geçersiz bulunmasına göre öğrenme tarihi esas alınarak temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmiş; her iki şikayetçi/borçlu vekillerinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve Yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.S O N U Ç : Şikayetçi/borçlular F... A... ile G... A.... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.12.2010 gününde, oybirliğiyle karar verildi.