Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 250 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesineDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan Çorum Cumhuriyet Başsavcılığının 09.05.2014 tarihli ve 2012/7789 soruşturma sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüte üye olmak, örgüt faaliyeti kapsamında ihaleye fesat karıştırmak, edimin ifasına fesat karıştırmak ve resmi belgede sahtecilik suçlarından gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma sonunda tüm suçlardan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın itiraz üzerine reddedilerek 03.07.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 25.07.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne dair hükmün davacı vekili tarafından süresinde temyiz edildiği ve davacı vekilinin taleplerinin reddedilen kısmı nazara alındığında davalı Hazine vekilinin buna bağlı olarak hükmü temyiz etme hakkının bulunduğu ve bu kapsamda hükmün davalı Hazine vekili yönünden de temyizi kabil olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin reddine dair görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) Davacı lehine talep gereğince yalnızca manevi tazminata hükmolunduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasının 1. bendinde faiz uygulamasına karar verilirken maddi tazminata hükmolunduğu yönünde ifadeye yer verilerek hükümde karışıklığa ve tereddüde neden olunması,2) Talep uyarınca hükmolunan tazminata gözaltı tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesine rağmen, gözaltı tarihinin 09.09.2013 olduğu gözetilmeden hüküm fıkrasına gözaltı tarihinin 09.05.2014 olarak yanlış yazılması,Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1. bendindeki ''09.05.2014'' ibaresinin ''09.09.2013'' ibaresi ile değiştirilmesi ve aynı bentte yer alan ''maddi'' ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.