Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : Davanın reddiDavacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 26.11.2013 tarihli ve 2013/56674-61 sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) kasten yaralama ve genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçlarından gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma sonunda ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 21.12.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 03.01.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Davacı hakkında verilen ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda mağdur olarak gösterilen ve davacının gözaltına alınmasından 34 gün sonra 27.10.2013 günü ifadesi alınan ...'ın kavgaya hiç karışmadığını, kimse tarafından yaralanmadığını ve kimseden şikayetçi olmadığını belirtmesi, kararda başka bir mağdur veya şikayetçinin de bulunmaması, davacının kasten yaralama veya genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçlarını işlediğine dair hakkında hiçbir kişinin iddiasının ve bu hususta bir delilin bulunmaması, ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın da buna istinaden verilmesi, davacı hakkındaki isnat edilen eylemin sabit olmasının ve fakat şikayetten vazgeçme nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinin söz konusu olmaması karşısında, davacının CMK'nın 144/1-c maddesinde belirtilen kişilerden olmadığı gözetilerek, davanın kabulü ile gözaltında kalınan süreye göre hukuka aykırılığı vurgulamaya ve tespite yönelik sembolik bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi yerine yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.