Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6805 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 2403 - Esas Yıl 2011
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi gereğince düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından yasal sürede itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 20.03.2009 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede birinci yıl aylık asgari kira bedeli 2960 Euro + KDV olarak belirlenmiş ve her ayın ilk beş günü içinde peşin ödeneceği, sözleşmenin 5.4 maddesinde kiracının, kiraya verenin seçimine bağlı olarak kiraya verene yapacağı ödemelerin öncelikle kiralanan yer kira bedeline değil, ödemekle yükümlü olduğu diğer kalemlere mahsup edileceği 5.5 maddede kiracının sözleşmenin imzası tarihinde bu sözleşmeden doğacak borçları ve kiralayanın uğrayacağı her türlü zararların teminatı olarak Euro bazında 3 aylık kira bedeli, genel gider, reklam ve tanıtım payı tutarında güvence bedelini kiralayana ödeyeceği ve güvence bedelini bahane ederek kira ödemelerini geciktiremeyeceği, hiçbir surette ödenmeyen kiraların güvence bedelinden kiracı lehine mahsubu ve bu suretle güvence bedelinin azaltılması yoluna gidilemeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu şartlar geçerli olup, tarafları bağlar. Davacı alacaklı 24.03.2010 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 2009 yılı 10. 11 ve 12. aylar ile 2010 yılı 1,2,3. aylar kira bedeli toplamı 48.404,67.-TL ve 3417,01.-TL işlemiş faizin tahsilini istemiş, davalı borçlu kısmi itirazında karşılıklı mutabakat uyarınca 2009 yılı Kasım ve Aralık ayı kira bedellerinin sözleşme tarihinde kiralanana ödenen güvence bedelinden mahsup edildiğini bildirmiştir. İ.İ.K. 269/2. maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira sözleşmesini ve sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak ret etmez ise sözleşmeyi kabul etmiş sayılır. İ.İ.K. 269/c maddesine göre borçlu sözleşmeyi reddetmeyip, kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise, itiraz sebepleri açıkça bildirilmek ve ödeme konusundaki itirazını noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tastik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş, bir belge ile ispat etmeye mecburdur. Somut olayda; davalı borçlu aylık kira miktarına, takip konusu alacak miktarına itiraz etmemiş, sadece mahsuplaşma nedeniyle 2009 yılı Kasım/Aralık aylarına ait kira borcu bulunmadığını savunmuştur. Az yukarıda açıklandığı üzere akdi reddetmeyen davalı borçlunun söz konusu savunması İ.İ.K.'nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlanamadığı gibi sözleşmede ödenmeyen kiraların güvence bedelinden mahsubu yoluna gidilemeyeceği kararlaştırıldığından mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.