MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 02/07/2012NUMARASI : 2011/27-2012/147Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davacı şirketin TMSF tarafından el konulan davalı A... grup şirketlerinden olduğunu, şirketin yapısında Balkaner ailesinin ağırlığının bulunduğunu, halen şirketin Bankacılık Kanunu hükümleri uyarınca TMSF tarafından atanan yöneticiler tarafından idare edildiğini, TMSF ile Balkaner grubu arasında 12.06.2006 ve 03.09.2007 tarihli protokoller ile alacakların tahsili ve tasfiyesi hususunda anlaşma imzalandığını, bu anlaşmanın altında davacının da imzasının bulunduğunu, ancak bu protokollerde şartların yerine getirilmemesi nedeniyle protokolün feshedildiğini, daha sonra TMSF tarafından ihale yolu ile davacının malvarlığının satıldığını ve satılan toplam 6.147.431,46 TL'nin A.... şirketlerinin hesabına yatırıldığını ve Ali A..... adına davacı şirket muhasebe kayıtlarında borç olarak muhasebeleştirildiğini, sonuç olarak A....davacı şirkete 6.147.431,46 TL borcu bulunduğunu, bu arada A....iflasına karar verildiğini ileri sürerek, 6.147.431,46 TL alacağın alacak kayıt tarihinden itibaren reeskont faiz oranında işleyecek faiziyle birlikte sıra cetveline alacak olarak kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, TMSF 'ye devredilen Yurt Ticaret ve Kredi Bankası A.Ş.'nin eski yöneticisi ve hakim ortağı A... Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/120 esas sayılı dosyası üzerinden iflasına karar verildiğini, İflas Müdürlüğü'nün 2007/30 esas sayılı dosyasından iflas işlemlerinin başlatıldığını, bu iflas kararının kesinleştiğini, Bankacılık Kanunu'nun 110. maddesi uyarınca iflas eden Ali Avni Balkaner 'e ilişkin iflas masasının TMSF tarafından oluşturulduğunu ve halen iflas işlemlerinin devam ettiğini, davacının 08.02.2008 tarihli dilekçesi ile başvurarak iflas masasına alacak kaydettirmek istediğini, bu talebin reddedildiğini, kararın davacıya 27.01.2009 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının alacağına dayanak olarak herhangi bir bilgi ve belgeyi sunmadığı için talebinin red edildiğini, davacının kaydını istemiş olduğu alacağın aslında dava dışı Yurt Bank A.Ş. tarafından kullandırılan kredilerin karşılığı bulunduğunu, yapılan işlemlerin ve ret kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Yurt Bank'a TMSF tarafından el konulması üzerine bu bankanın hakim ortakları olan Balkanerler Grubuna ait diğer şirketlere de Bankacılık Kanunu Hükümleri uyarınca el konulduğu, el konulan şirketlerden birisinin davalı Ali Avni Balkaner işletmesi olduğu, bir diğerinin ise davacı Derby A.Ş. olduğu, bu çerçevede davacıya ait malların satıldığı, davacının satılan bu mallarının değerinin iflas masasına kaydını istediği, yapılan bilirkişi incelemesinden de anlaşıldığı üzere; davacının satılan mallarının karşılığında elde edilen gelirin öncelikle yine davacının Yurt Bank'a olan borçlarının ödenmesi için kullanıldığı, bu hususun TMSF tarafından gönderilen 29.09.2009 ve 09.03.2010 tarihli yazılarda da belirtildiği, bu nedenlerle davacının talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dairemizin emsal nitelikli 05.06.2014 tarih ve 1112 E., 4346 K. sayılı ve 03.07.2015 tarihli ve 4227 E. 5233 K. sayılı bozma ilamları ile işbu dosya ve temyiz dilekçesi kapsamına göre, Bakanlar Kurulu'nun 21.12.1999 tarihli ve 99/13765 sayılı kararıyla temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 14. maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarına istinaden Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Yurt Ticaret ve Kredi Bankası A.Ş. ( Yurtbank A.Ş.)'nin eski yönetici ve hakim ortağı A....5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 110. madde hükmü uyarınca Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17.10.2007 tarih ve 2005/120 E., 2007/381 K. ilamı ile iflasına karar verilmiş, Ankara İflas Müdürlüğü'nün 2007/30 sayılı dosyasından iflas işlemlerine başlanılmış, işbu dava iflas kararından sonra 09.11.2007 tarihinde açılmış, iflas kararı taraflarca temyiz edilmeksizin 14.01.2008 tarihinde kesinleşmiş, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 110. maddesinin yollamasıyla, 106. maddesinin 5. fıkrası gereğince birinci alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere, ilgili iflas idare memuru adayları, Fon Kurulu Başkanlığı'nın 18.01.2008 tarih ve 2008/19 sayılı kararı uyarınca Ankara İflas Müdürlüğü'nün 2007/30 E. sayılı dosyasına önerilmiş, Ankara 2. İcra Hakimliği'nin 08.02.2008 tarihli kararı ile Fon tarafından önerilen iflas idare memurları Av. A..., Av. F...ve Av. C...görevlerine başlamış, TMSF'nin, birinci alacaklılar toplantısının İcra Müdürlüğü'nce 13.02.2008 tarihinde yapılmasına ilişkin karara yönelik şikayeti, Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nce 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 110/2. ve 110/4. yollamasıyla 106/5. maddesi uyarınca tasfiyenin TMSF tarafından yürütülmesi gerektiği belirtilerek 08.02.2008 tarihli kararı ile kabul edilmiş ve ilk alacaklılar toplantısının iptaline karar verilmiş, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu'nun 16.05.2008 tarih ve 2008/165 sayılı kararı ile Ankara İflas Müdürlüğü'nün 2007/30 sayılı dosyasından sürdürülen iflas tasfiye işlemlerinin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun Geçici 11. maddesinin yollaması uyarınca, mülga 4389 sayılı Bankacılar Kanunu'nun 16. ve 17. maddelerine göre Fon tarafından yapılması gerektiğinden, tasfiye işlemlerinin Fon Tasfiye Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmesine, aynı kişilerin iflas idare memuru olarak atanmasına karar verilmiş, bu çerçevede iflas tasfiye işlemlerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Hukuk İşleri Daire Başkanlığı'nın 2008/1 sayılı dosyası üzerinden devam edilmiş, "TMSF Tasfiye Dairesi Başkanlığı'nca İİK'nın 206 ve 207. maddeleri gereğince düzenlenen sıra cetveli" başlıklı cetvel 08.01.2009 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve 09.01.2009 tarihli Star Gazetesinde "TMSF Daire Başkanlığından İflas Dairesi sıfatı ile sıra cetveli ilanı" başlığı ile ilan edilmiş, alacak kayıt talebinde bulunan kişi ve kurumlara tebliğ edilmiş, müflisin iflas tasfiye işlemi İcra ve İflas Kanunu'na göre değil, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılmaya devam edilmiş, bu çerçevede ikinci alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Fon Kurulu'nun 12.03.2009 tarih ve 2009/82 sayılı kararı alınmış bulunmaktadır.5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 106/5. maddesi; " Fon bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 166, 218, 219, 223, 234, 236, 249, 251 ve 254. maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas idaresi, alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder." hükmünü içermektedir.TMSF, iflas idaresi görev ve yetkilerini haiz olarak iflas tasfiyesini yürüttüğüne göre, bu sıfatla düzenlenen sıra cetvelinin de TMSF'nin kamu gücüne dayalı olarak Bankacılık Kanunu uyarınca tek yanlı olarak aldığı idari karara dayalı bir işlemi olduğu kuşkusuzdur. İflas idaresinin İİK'ndaki haiz olduğu yetkileri TMSF'nin sahip olması, bu hükümlerden yararlanması bu sonucu değiştirmemektedir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 110. maddesinde, 107. maddeye atıf bulunmadığı gibi, 107. madde uyarınca devir alınan alacaklar nedeniyle Fon'a boçlu olanların iflası halinde 132/9. bent uyarınca Fon'un bir ya da iki temsilcisinin katılımı ile oluşan ve icra hakiminin seçtiği iflas idaresinin somut olayda söz konusu olmadığı, tamamının Fon'un gösterdiği adaylardan oluştuğu, iflas idaresinin Fon adına tasfiyeyi yürüttüğü anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 07.02.2011 tarih ve 2010/69 E., 2011/5 K. sayılı kararında da, TMSF'nin düzenlediği sıra cetvelinin iptaline idari yargının karar verebileceği sonucuna varılmıştır.Bu durumda mahkemece, tüzel kişiliği haiz Fon tarafından İİK hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen ve idari işlem niteliğinde bulunan sıra cetvelinin dava konusu edildiği, davalı Müflis Ali Avni Balkaner iflas idaresinin TMSF adına tasfiye yürüttüğü, gerçek hasmın TMSF olduğu, bu cetvelde davacının alacağı ile ilgili alınan kararın iptalini amaçlayan davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı varsa cetvelin davacı alacağı ile ilgili kısmının iptali ile ilgili inceleme yapıp karar vermenin Adli Yargının görevi dahilinde olmadığı, anılan kararın iptali üzerine idarece yeni bir karar alınarak davacının alacağının cetvele kayıt ve kabulüne karar verileceği gözönünde bulundurulup, HMK'nın 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.2- Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.