Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 678 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4880 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : Sanıkların; TCK'nın 157/1, 43/1, 52/2-4 ve 53. maddelerinin uygulanması ile 2 yıl 6 ay hapis ve 10.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına dairDosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanın eşinin vefat etmesi üzerine evlenmek için sanık ... aracılığıyla Manisa Akhisar ilçesine giderek sanık ... ile görüştükleri, katılanın bu iş için sanık ...'e 500,00 TL para verdiği, sanık ...'ün ertesi gün sanık ... ile birlikte kiraladıkları taksi ile Akhisar ilçesine gelerek yeniden katılanla görüştükleri, sanık ...'ün borçlarının olduğunu söyleyerek katılandan 2000,00 TL para aldığı, ertesi gün de katılanın bulunduğu İvrindi ilçesine gelerek yeniden katılanla görüştükleri, katılanın sanık ...'e 200,00 TL verdiği, buradan Balıkesir'e giderek sanık ...'e 4000,00 TL değerinde iki bilezik ile 300,00 TL değerinde elbiseyi aldıkları, geldikleri araçla Manisa ili Akhisar ilçesine geldiklerinde sanık ...'ün oğlunun kavga ettiğini söyleyerek katılanın yanından ayrıldığı, daha sonrada işlerinin olduğunu söyleyerek katılanın yanına gitmediği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.TCK'nın 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih, 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ve sanık ... müdafiin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanık ... müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.